28 Şubat 2017 Salı

16 NİSAN’A DOĞRU HAYIR’CILAR MORALLİ EVET’ÇİLER ŞAŞKIN


16 Nisan referandumuna giderken daha önce yaşanan seçimlerden referandumlardan farklı olarak bu kez AKP’nin başını çektiği EVET organizatörlerinin karşısında yer alan HAYIR diyenlerde farklı bir hava var.

Hayır diyenler birinci çemberi kırdı.O birinci çember kendine güven çemberi.”Biz bu referandumu alırız,haklıyız kazanırız” inancı hakim olmuş.Referandumda hayır diyeceğini söyleyen kimle konuşsan ışıl/ışıl olan gözlerinin içine bu kez umut inanç oturmuş.

Bu o kadar önemli ki.Daha önceki yapılan ve AKP’nin kazandığı seçimler öncesi ya da referandum öncesi bu kesim hep “biz ne yaparsak yapalım AKP ne yapar ne eder bu seçimi kazanır” anlayışı vardı.16 Nisan öncesi bu anlayış yıkılmış.

Hem Sarayın sakini Erdoğan,hem AKP referandum dilinin ne olacağı kime ne söylemle gideleceği konusunda ne yapacaklarını şaşırmış haldeler.Önce Hayır diyen her kese ayrım yapmadan terörist dediler.Bu söylem ters tepince farklı söyleme gittiler.

Rejim değişikliğini hedefleyen 16 Nisan’da ki referandum öncesi MHP’yi yedeğine alan Erdoğan/AKP ikilisi süreç içinde MHP seçmeninin sanıldığı gibi “çantada keklik” olmadığını gördükten sonra yeni arayışlara girdi.

Bu arayış doğrultusunda,ülkedeki Kürtlerle her türlü köprüyü atan onların seçilmişleri hapse atan,kentini köyünü yıkarak bağını koparan iktidar yeni bir yol açma derdinde.Bunun için Irak Kürtlerini temsil ettiğini söyleyen aşiret lideri Mesut Barzani’yi devlet başkanı havasında karşılayıp ağırladı ve Ahmet Türk’e aracı olması için yolladı.Barzani’nin Kürtlerle Erdoğan/AKP arasında referandumda evet denmesine aracılık etmesinin Kürtlerin Hayır tercihleri üzerinde bir etkisi olacağını zannetmiyorum.

Yine bu arayışa paralel olarak, her seçim öncesi olduğu gibi Alevilere yönelik şirin görünme çabasına girdi Erdoğan/AKP yapılanması. 1.700 yıl önce doğan Hz.Ali’nin doğumunu iktidarlarının 15 yılında hiç hatırlamadı ama ne hikmetse referandum öncesi birden bire 21 Mart’ta Hz.Ali’nin doğduğunu hatırladılar.Kutlama yapacaklar.Alevilerin oylarını alabilmek için.Aleviler bunu yer mi,hiç sanmam.

Referandum sürecinde yalpalayan,savunulacak hiçbir yanı olmayan anayasa değişikliği ile ilgili hiçbir sözü olmayan Erdoğan/AKP yapılanması 15 yıldan beri hep bir mağduriyet yaratarak meyvesini yedi.15 Temmuz darbe senaryosunun mağduriyet nimetini “bu bize Allahın bir lütfu” diyerek yemeye devam etmeleri yetmedi yeni bir tezgah kurdular. 

Güdümlü gazeteci Hande Fırat’a Hürriyet gazetesinde “Karargah Rahatsız” manşetli bir haber yaptırarak bu haberin yaratacağı mağduriyetin nimetini yeme planını yaptılar.Bu planında tutmayacağı ilk andan belli oldu.

Kampanyayı referandum havasında götüremeyen Erdoğan/AKP yapılanması,bunu bir genel seçim havasında götürmeyi daha faydalı görüp kampanyayı seçim havasına taşımaya çalışacaktır.

Canlılar bir süre sonra ölürler,bilgisarlar eskirler,arabalar bozulur makinalar paslanır.Bu durum sadece,Televizyon,bilgisayar araba gibi maddi varlıklar için geçerli değil.Aynı zamanda insanlar,partiler,dernekler,kulüpler ve tabiî ki iktidarlar içinde geçerlidir. 

Erdoğan/AKP yapılanmasının iktidar ömrü de dolmuş bitişe doğru yol almaya başlamıştır. Dikkat edin ne Erdoğan ne de,AKP sözcüsü sanal başbakan Bin Ali Yıldırım’ın halka söylediği yeniye dair bir söylemi yok.

Anayasa değişikliklerini savunamıyorlar.Esas konu getirilmek istenen değişikliklere dair kalabalıklara yaptıkları konuşmalarda açıklayıcı hiçbir bir söz edemiyorlar.Sürekli savunmada kalıyorlar.Sürekli savunmada kalan bir birlik kaybetmeye mahkumdur.

16 Nisan referandumunda Erdoğan/AKP yapılanması ağır bir yenilgi ile ilk kez tanışacak.Benim de ”Burnuma buram/buram 7 Haziran kokusu geliyor” çıkın sokağa koklayın sizde o kokuyu duyacaksınız.O kokuyu alan Hayır’cılar moralli Evet’çiler şaşkın.