17 Ağustos 2017 Perşembe

ERDOĞANIN HEDEFİNDE TIPKI MENDERES GİBİ CHP’Yİ KAPATMAK VAR


Akp Erdoğan yapılanmasının gizli gündemi artık açıktır. Hedef adında Cumhuriyet olan her kurum,her yapıdır.
Cumhuriyet bayramı,Cumhuriyet gazetesi derken son hedef Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Akp Erdoğan yapılanması tarafından kapatılmak istenen son yapı CHP'dir.
Erdoğan ve diğer sağ liderlerin ilham kaynaklarından olan Demokrat Parti lideri Adnan Menderes bir demokrasi düşmanıdır.1950’li yılların sonuna doğru, iktidar sarhoşu olmuştu Menderes.
Hedefinde Milli mücadele kahramanı İsmet İnönü ve onun başında bulunduğu Cumhuriyet Halk Partisi vardı.
İnönü yurt gezilerinde hükümet tarafından yönlendirilen kalabalıkların birkaç yerde saldırısına uğradı.                                                                                                     1 Mayıs 1959 günü Uşak tren istasyonunda DP’lilerin saldırısı sonucu atılan taşla kafası yarıldı kanadı.3 gün sonra 4 Mayıs’ta İzmir’den İstanbul’a dönerken İnönü’nün arabası bir trafik polis müdürü tarafından durduruldu .Durdurulan arabaya o civarda kamyonlarda hazır tutulan DP yandaşlarının saldırısıyla aracını  parçalayıp İnönü’yü linç etmeye çalıştılar.Yine Kayseri’ye gitmek isteyen İnönü bizzat Menderes’in talimatı ile uzun süre şehre sokulmadı.DP taraftarlarınca Yeşilhisar’da treni taşlandı.
İktidar gücüyle yönlendirip kışkırtılan kalabalıklar her vesileyle CHP binalarına ve milli kahraman İsmet İnönü’ye saldırdılar.Bu saldırılarlar demokrasi düşmanı Menderes’i tatmin etmedi.CHP’yi kapatıp İnönü’nün siyasal yaşamına son vermek için harekete geçti.
Bu konuda DP meclis gurubu bir karar aldı;karar şöyledir.                                               “CHP’nin yıkıcı,gayri meşru ve kanun dışı faaliyetlerinin memleket sathında cereyan tarzı ve bunların mahiyeti ve hakikatinin nelerden ibaret olduğunu tahkik ve tespit etmek üzer,bir Meclis tahkikatı açılmasına,gurubumuz ittifakla karar vermiştir”                                                                                                      Gurup kararını iki DP milletvekili “CHP ve iktidara karşı olan basın hakkında araştırmalar,soruşturmalar yapmak üzere 15 kişilik bir “Tahkikat Meclis Komisyonu” kurulmasını önerdi.  TBMM’de DP çoğunluğu olması sebebiyle tarihe ders olacak tartışmalar eşliğinde 18 Nisan 1960’da tahkikat komisyonu kuruldu. Meclis Tahkikat Komisyonunun tamamı DP’lilerden oluştu. Komisyona çok geniş yetkiler verilirken ve hedefi CHP’yi kapatmaktı.Bu konu ile ilgili geniş bilgilere Şevket Süreyya Aydemir’in “Menderes’in Dramı” adlı kitabında bulabilirsiniz.
Fazla tarihsel olaylara gömülmeyelim. Ama bilelim ki CHP ve basın hep gericilerin dikta heveslilerinin hep hedefinde oldu bu 1950 den iktidara gelen ve 10 yıldan fazla iktidarda kalan DP içinde böyleydi,bu gün 15 yıldan beri AKP içinde böyle.
Sağ iktidarlar hep Cumhuriyeti şöyle yada böyle beğenmediler hep yerdiler karşı oldular ama bir rejim değişikliğine gitme cesaretini kendilerinde bulamadılar.
Bu kez durum farklı Erdoğan Menderes’tem çok farklı,rejim değişikliği yapmak istiyor. 
Adında Cumhuriyet olan her kuruma düşmanca tavır takınıyor Akp,Erdoğan.           Cumhuriyet bayramını yasaklanmış,adını Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetle yaşıt Cumhuriyet gazetesi kapatılmak üzere.                                                                         Bir sonra kapatılmak istenen Cumhuriyeti kuran Cumhuriyet Halk  Partisi’dir.
DP’nin 1960’ta “Meclis Tahkikat Komisyonu”nun kapatamadığı CHP’yi şimdi Akp Erdoğan yapılanması,olağanüstü hal ve (anayasa mahkemesinin ben kararlarına karışmam dediği ) KHK ile kapatmayı deneyebilir mi
Dener.
Bu gün Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir kumpas sonucu tutuklanmak istenmesi ya da en azından öyle bir hava yaratılıyor olmasının arkasından gelecek olası sonuç  CHP’yi kapatma girişimidir.



13 Ağustos 2017 Pazar

16.KURULUŞ YILINDA AKP

1970’lerde solun ülke gündeminde yer edinmeye başlaması ile birlikte bir siyasi mühendislik projesi olarak Türk İslam sentezi ortaya atıldı.
Sözüm ona, kökü dışarıda Sovyet/Rus uşaklığına hizmet eden dinsiz solculuk yerine Türk milliyetçiliğine bağlı,dindar bir toplum yaratılarak güya hepsi komünist olan, sol yok edilmek istendi.12 Eylül askeri darbesi ile bu başarıldı. Solcular,öldürüldü,sürgüne yollandı,hapsedildi ekonomik olarak nefes alamaz hale getirildi.Bu projenin beyin yıkama görevini ise Aydınlar Ocağından yetişen kadroların yer aldığı TRT yerine getirdi.
Solun boşalttığı alanları o zamanlar en örgütlü hale gelmiş olan İslamcılık cerayenıyla hareket eden dernekler ve vakıflar doldurdu.
Türk İslam sentezinin üç aktörü olan Türkçüler,İslamcılar ve Askerler arasındaki sola karşı oluşturulmuş ittifak 1980 sonrasında, PKK’nın ya karşı mücadele konusunda ayrıştı.Türkçü kanat PKK nın askeri yöntemlerle bastırılmasını savunurken,İslamcı kanat “Cumhuriyetin özelliklerinden laikliği bir kenara atalım, İslam da birleşen bir halk yaratalım.Temel proje İslam olsun” anlayışından hareket ederek Türklüğü dışladı.Asker kanadı, bu projeye hoş bakınca proje yürürlüğe kondu.
Bu projenin Kürtler arasında yankı bulmasındandır ki Güneydoğu ve Doğu Anadolu da AKP’yi temel siyasi güç haline getirdi.
Türk İslam sentezinin İslam kısmının bu işten galip ayrılması sonucu Türk sentezinin temsilcisi MHP ile AKP’yi çatışır hale geldi.Sentezin diğer temsilcisi asker ise kendi yarattığı projenin eseri olan AKP tarafından boğularak ağır darbe yedi.
Proje sonunda Muhafazakarlaşmış bir toplum yaratılmak isteniyordu onda büyük ölçüde başarılı olundu.
İslamcı söylemlerini geride bırakarak,Muhafazakar Demokrat etiketiyle,Liberal ekonomi yanlısı,küresel sermaye ile fazla bir problemi olmayan,sürekli yeni ekonomik atılımlar arayışında olan,demokrasi ve hukuk lafını ağzından düşürmeyen ama bu konuda uygulamaları çok tartışılan AKP Türkiye seçmeni karşısına çıkarıldı.
AKP Türkiye seçmenine nasıl hitap edilir, nasıl fazla oy alınırın en mükemmelini yaparak tüm genel,yerel seçimlerde ve referandumlarda  ispat ederek iktidarını sürekli hale getirdi.
Zaman/zaman merkez sağdan bahsediliyor.Şunun iyi bilinmesi lazım merkez sağ denilen sağ artık Türkiye de bir daha dirilmemek üzere ölmüştür.Şimdiki sağ kendine Muhafazakar Demokrat diyen İslamcı sağ ile Kendine Türkçü diyen Milliyetçi sağdır. Bu mücadeleden kimin galip çıkacağı ise ortaya çıktı.
Hangi nedenle nasıl olduğu hala karanlık son referandum sürecinde, Erdoğan/AKP Türkçü Milliyetçi sağın temsilcisi MHP’yi Devlet Bahçeli aracılığı ile imha ederek siyaset sahnesinden silme yolunu açmıştır
Peki bu hal ne kadar sürer dersek.Bu bir kuşak,bir nesil böyle gideceğe benziyor.
Seçmen tipi değişmiştir ülkemizde.Seçmen tipinde din,iman ve etnik kimlik esas hale gelmiştir.Bu seçmen profilinin hakimiyeti önümüzdeki seçim sonuçlarında da kendini gösterecektir.
Şimdi şu soruda önemli, “Tamam ülke insanı Muhafazakarlaştırıldı ama AKP’den daha muhafazakar başka partilerde var onlar neden oy alamıyor”
Bu sorunun yanıtını AKP’nin dizaynını yapan siyasi mühendislerin becerilerinde aramak lazım.
Siyasette insan kazanmak bir sanat.Ama esas olan kazanılan o insanı elde tutmaktır.İşte AKP bunu mükemmel yapıyor,asla kazandığını kaybetmiyor.AKP ile yolu ayrılanlar yok mu elbette var.Var ama istisnalar kaideyi bozmuyor.
Bütün mesele bu ve bu nedenle büyüyor.Bunu neyle yapıyor derseniz. İnsan ilişkileri, üretim ve tüketim ilişkilerini çok iyi kullanarak, ellerinde tuttukları genel,yerel yönetimlerin ihale ve iş imkanlarını taraftarlarına eşit bir şekilde dağıtarak yapıyor.
Tanrının bir lütfü iletişim,haberleşme,makineleşme ve sağlık gibi alanlardaki gelişmenin dünya genelinde en seviyelere gelişinin AKP iktidarına denk gelmesi AKP’nin bunu gayet güzel kullanıyor olması genel kabule giden yolları fazlası ile açtı.
AKP iktidar olurlar ama muktedir olamazlar lafını boşa çıkararak ülkenin Yargısından,ordusuna eğitiminden,yatırımına dış politikasına kadar tam manası hakim oldu.

Kısacık anlatmaya çalıştığım şartlarda doğan, Kullanılan her iki oydan birini alan ve oylarını 4.kez artırarak iktidar olan,14 Ağustos 2001 de kurulan AK Parti 16. yaşını Türkiye’nin HAKİM partisi olarak doldurdu.