31 Mayıs 2018 Perşembe

“ BİR HATA YAPTIM AMA NEREDE ”


1986 Yılında TRT’de “Mardin Münih Hattı” adlı bir dizi yayımlanmıştı. Dizi de Mardinli Mustafa ile Alman Tetra’nın aşkları evlilikleri doğan çocukları bu ilişkiye karşı çıkan eski Nazi subayı Helmut’un çevresinde Mardin ve Münih’te geçen olaylar anlatılırdı.
Filmin sonunda Mustafa Tetra’dan ayrılmak zorunda kaldı.Biri 2 diğeri 3 yaşındaki iki kızı Alman mahkemeleri tarafından Mustafa’dan alınıp ayrılmak zorunda bırakıldığı eşine verilirken, Mustafa polis tarafından sınır dışı edilir. Almanya’da evini işini eşini çocuklarını her şeyini kaybetmiş biri olarak Türkiye’ye giden bir trene bindirip İstanbul’a dönerken “Bir hata yaptım ama nerede” der ve dizi film biter.
Bu günlerde Ünal Küpeli’nin senaryosunu yazdığı “Mardin Münih Hattı”  yerine senaryosunu Bahçeli’nin yazdığı “Erken Seçim Hattı” adlı bir dizi var. Dizi senaryo yazarı Bahçeli ile sürekli aldatılan diğer oyuncu Erdoğan ve çevresinde geçer.
Sahne 1-Senarist ve başrol oyunculardan Bahçeli hiçbir başarısı olmayan yola çıktığı arkadaşlarını yarı yolda bırakan sürekli seçim diyen ama asla seçim kazanamayan batık bir siyasetçidir. Partisini bir türlü başarıya ulaştıramayan batak genel başkanı kendi partisindekiler değiştirmek isterler. Değişim parti kongresinde yapılacaktır kongre delegelerinin çok büyük kısmı bu değişikliğin gerçekleşmesi için kongrenin toplanması yolunda istekte bulunur imzalarını verirler.
Siyasi partiler yasası hükümlerine göre kongrenin toplanmaması için hiçbir engel yoktur. Ama batak genel başkan kongre toplandığında işinin biteceğinden emindir.
Sahne 2- Batak genel başkan hakaretin binini ettiği karşısında hakaretin binini gördüğü kudreti malum iktidarın başı Erdoğan’ın kapısını çalar  “koltuğum hayattaki tek var olma nedenim elden gidecek ne et,ne eyle partimin kongresinin toplanmasını engelle ben yerimde kalayım sana ne dediysem yalar yutar senin her isteğinin yerine gelmesi için senden fazla çaba gösteririm” der 

Hazır kapı kulunu kim istemez hemen yargı devreye sokulur. İnsana “ne alaka” dedirten türden Tosya ve Gemerek mahkemelerinden “bu kongre yapılamaz” kararı çıkarılır. Tabii ki kongre toplanmaz ve batık genel başkan yerinde kalır.

Sahne 3- Erdoğan sayesinde yerinde kalan Bahçeli artık partisinden fazla iktidarın sözcülüğüne soyunmuştur. Daha önce Erdoğan için söylediği ağır hakaret sözlerini bu kez muhalefet için söylemeye başlamıştır. Başkanlığa karşı en şiddetli şekilde karşı çıkarken,en ateşli başkanlık sistemi savunucusuna dönüşen batak genel başkanın bu şekilde sert değişimine kimse bir anlam veremiyor “bu işte bir iş var” diyerek bir şüphe hep akılları kemiriyordu.
“Fiili durum anayasaya uydurulmalı” diyerek Erdoğan’a başkanlık yolunu açacak olan referandum fitilini ateşleyip ilk sadakatini Erdoğan’a göstermesine rağmen yine “bu işte bir iş var” şüphesi toplumda varlığını koruyordu.

Sahne 4-Parti tabanını yeni kurulan Parti’ye kaptıran batak genel başkan “Bu şartlarda Türkiye’nin seçim için kasın 2019’zu beklemesi mümkün değil” diyerek kendi partisinin tükenme noktasında oluşunu mu yoksa Erdoğan’a sadakatini bir an önce ispat etmek istemesi mi olduğu anlaşılmaz bir şekilde erken seçim çağrısı yaptı. Hemen yan tarafta bu pası bekleyen diğer başrol oyuncusu Erdoğan erken seçim karını yasallaştırıp erken seçim yolunu açtı.

Sahne 5- Batak genel başkanın artık baraj altı kalan partisini kurtaracak formülü hazırdı “Cumhur İttifakı” bu formüle göre ittifak barajı aşarsa ittifak üyeleri de barajı aşmış sayılıyordu.
Başrol oyuncuları kafa kafaya verdiler batak genel başkanın partisinin içini boşaltan parti YSK kararıyla seçime sokulmayacak böylece uçup giden oylar ittifak içinde kalacak doğu kentlerini silip süpüren HDP’nin üzerine devlet tüm birimleri ile yüklenip baraj atı bırakılacaktı.
Ortada tek başına kalan CHP’nin her tarafı muhalefet olsa ne yapabilirdi ki.
Erken seçimi kazanmak çantada keklik Erdoğan ebedi Cumhurbaşkanı batak genel başkanda yardımcısı olarak mutlu mesut yaşayacaklardı. 

Sahne 6 - Ortada tek başına bırakılmaya çalışılan CHP, önce yeni kurulan parti üzerine oynanan oyunu bozarak seçimlere girme yolunu açtı. Batak genel başkanın kendi istikbali için hazırladığı ittifak yasasını muhalefet için uygulayarak iktidarın içini boşaltacak bilge başkanın partisinin de içinde olduğu üçlü ittifak kurarak Cumhur İttifakını kendi silahıyla vurdu muhalefete uygulanacak barajı sıfırladı.

Sahne 7 FİNAL- Bahçeli’nin  partisinde neredeyse kendisi ve üç beş yandaşı dışında kimsenin kalmayışı nedeniyle Erdoğan’a yeterli desteği getirememesi, İcat ettiği Cumhur İttifakı’nın tamamen muhalefetin işine yaradı. Üstelik  ırkçı şoven genel başkanın varlığından dolayı Kürtler Cumhur İttifakına destek vermiyor.Bu şartlar altında Erdoğan bırakın erken yapılan seçimi kazanmayı kazandıklarını da kaybedeceğini anlağı için bu “Bahçeli bana tuzak kurmuş olmasın” diye söyleniyor olmalı.

   “Mardin Münih Hattı” dizinin final sahnesinde her şeyini kaybeden Mustafa’nın kendi kendine sorduğu soruyu soran Erdoğan “ Bir hata yaptım ama nerede ” diyecektir.
 








6 Mayıs 2018 Pazar

SARAYIN PLANLARI BİR/BİR ÇÖKERKEN


16 Nisan referandumunun hemen ertesinden itibaren erken seçim düğmesine basan sarayın seçim planı dört ayak üzerine kurgulanmıştı.
Nedir plan.
1-    CHP içinde kavga çıkarılacak.
2-    İYİ PARTİ seçimlere sokulmayacak.
3-    16 Nisan referandumunda oluşan HAYIR bloğu dağıtılacak
4-  HDP kesinlikle baraj altında bırakılacaktı.
16 Nisan geçesindeki tavrı da dahil CHP ve onun lideri genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çok eleştirildi.
Fakat Erdoğan Bahçeli ikilisinin aylardır zeminini hazırlayıp ani bir kararla erkenin de eri baskın seçime gitmelerinden sonra sanki Kılıçdaroğlu’na sihirli bir el değmişçesine Türkiye siyasetine yön veren kararlar almaya başladı.
Saray iktidarı CHP içinde bir kavga çıkarma hesabındaydı. Bunun yeri olarak CHP’nin il ilçe kongrelerini denedi en küçük tartışmaları ekranlarına gazetelerinin manşetlerine taşıdı olmadı.


Kurultay salonunda Kılıçdaroğlu ile İnce’yi karşı karşıya getirmeye çalıştılar olmadı.CHP içinde sonu ayrılıklara varacak kavga çıkarmayı beceremediler. CHP bir ve diri olarak iktidar karşısında dimdik ayakta kaldı.Saray iktidarının birinci planı çöktü.
Seçim kurulu olmaktan ziyade demokrasiye karşı sabotaj kuruluna dönüşen YSK’nın iktidardan aldığı talimat gereği İYİ PARTİ’ye seçimlere girme hakkı tanımayacağının net bir şekilde ortaya çıkmaya üzerine CHP’nin 15 Milletvekili “Demokrasi için sefer görev emri” alarak İYİ PARTİ’ye katılımı ile İYİ PARTİ’nin seçimlere girme hakkı sağlandı.

Böylece saray iktidarının ikinci planı da çöktü.                                                                  16 Nisan referandumunda iktidarın her türlü baskısı engeline karşı tek adam rejimine HAYIR diyenlerin oluşturduğu cephenin varlığı saray iktidarını tedirgin ediyordu.        Tek adam rejiminin ebedileştirilmesinin hedeflendiği 24 Haziran seçimlerinde bu cephe  zayıflatılırsa saray için seçim zaferi garanti demekti.                                     2015 seçimleri itibariyle sayısal gücü fazla olmasa da “özgül ağırlığı” fazla olan SAADET PARTİSİ yüksek vaatlerle, sarayın “Cumhur ittifakı” na dahil edilmeye çalışıldı. Gel gör ki 76 sın dan sonra İslamcı Sol söylemlere yönelen Temel Karamollaoğu liderliğindeki SAADET PARTİSİ’ni bu cepheden koparamadı.

İşte tam bu noktada CHP lideri Kılıçdaroğlu saray iktidarını kendi silahı ile vurdu. Sarayın, AKP ve MHP için özel olarak harf/harf nokta/nokta hazırladığı bir ucubeyi andıran ittifak yasası muhalefet için bir fırsata dönüştü. Sarayın olmazlar arasında gördüğü muhalefetin ittifak yaparak seçime birlikte girmesi Kılıçdaroğlu’nun yoğun çabası ile gerçekleşti.

İttifak için baraj ortadan kalkmış olması Sarayı derin bir endişeye sevk etti. Çünkü AKP’ye oy veren fakat iktidarın yağması yolsuzluğu soygunu şatafatından rahatsız olan yüz binlerce modern kentli Müslüman kendine bir seçimlerde baraj sorunu olmayan bir seçenek bulamamanın sonucu AKP içine hapis oluyordu.
SAADET PARTİSİ’nin Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde oluşturulan “Millet İttifakı” içerisinde yer alması AKP’den çok yoğun bir şekilde oy alacağı açığa çıktı. Saray kendi projesi olan ittifak yasası ile ağır bir bedel ödeyecektir. “Kendi kazdığı kuyuya kendi düştü” derler ya aynen öyle oldu.

Saray iktidarı HAYIR CEPHESİ’ni dağıtayım derken istemeden ona yasal bir statü kazandırarak üçüncü planın çöküşünü kendi eli ile yaptı.   

Birazcık siyaset bilen biliyor ki doğu güney doğuda iki parti var. Büyük ölçüde Kürtlerden destek aldığı için Kürtleri temsil ettiğini söyleyen HDP var. Diğeri ise iktidar nimetlerinden yararlanan törpülenmesine rağmen hala varlığını sürdüren feodal dinci kesimleri temsil eden AKP var.
Onun için saray iktidarı, HDP’yi ülkede, özellikle de bölgede bitirmek için harekete geçti.  
         
                                                                                                                               Devletin askeri polisi yargısı medyası ile ağır bir silindir gibi üzerinden geçerek yok etmeye lider kadrosunu hapis etmesine rağmen tüm kamu oyu yoklamaları gösteriyor ki HDP baraj üstü gel/git oranında oya sahip olduğu ortaya çıkıyor.
Sarayın oluşturduğu “Cumhur İttifakı” dışında oluşturulan “Millet İttifakına” bir demokrasi ayıbı olarak HDP’nin alınmamış olmasına tepki olarak sol ve sosyal demokrat geniş bir seçmen kitlesinin Milletvekili seçimlerinde HDP’ye oy verecek olması sarayın son planını da bozacak.
Bizi seçim zaferine taşır diyerek yaptığı planlar bir/bir çöken saray iktidarının temsilcilerinde bu kez kaybetmenin derin endişesinin yerleştiği gözlerine yüzlerine yansımışa benziyor.