4 Ağustos 2018 Cumartesi

CHP’DE HANGİ KURULTAY DELEGELERİ NEDEN İMZA VERDİ KİM BUNLAR


CHP Genel merkez yöneticilerinin tüm tahminlerini allak bullak eden 630’un üzerinde kurultay delegesi notere giderek olağanüstü kurultayın toplanması için imza verdi.

Üstelik bu delegeler belirleneli daha şunun şurasında sekiz ay olmuşken ve 3-4 Şubat 2018’de yapılan 36.kurultayın üzerinden beş ay geçmemişken seçilmiş delegenin çok büyük çoğunluğu nasıl oldu da genel merkezin tüm ikna çalışmalarına karşı kurultay toplansın diyerek imza verdi.

Üstelik bu delegelerin büyük çoğunluğu bizzat genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Ankara İzmir Adana Eskişehir gibi illerde bizzat taraf olduğu il kongrelerinde belirlenmesine rağmen nasıl oldu da kurultay delegeleri ayağa kalkıp yeter diyerek imza verdi.
                                                                                                                            Her şeyden önce,genel merkezinden il örgütüne il örgütünden ilçe örgütüne ilçe örgütlerinden mahalle örgütüne varıncaya kadar acı ama gerçek CHP İYİ YÖNETİLMİYOR. İmza verenlerin bir kısmı il ilçe yöneticisi olsa da bu gerçek değişmiyor. Kağıt üzerinde yönetimlerin varlığı gözükürken. Sahada örgüt varlığı hissedilmiyor. Delege bunun farkında.

Dillere pelesenk olan 2014 Cumhurbaşkanı adayı belirlenmesine 15 Temmuz darbe senaryosuna karşı takınılan tavıra,16 Nisan referandum gecesi eve gidip yatmalara girmeyelim.

Güncele gelelim.24 Haziran gecesine. Ülkede rejim değişmiş Cumhuriyet yıkılmış. CHP Genel merkezi günlerce sandık takip sistemi kurduk adını “Adil Seçim Sistemi” kurduk demiş. Sistem ilk dakikadan itibaren çökmüş CHP genel merkezi başta olmak üzer İl örgütleri İlçe örgütleri nerde hata yaptık diye tek bir toplantı yapmamış.Delege bunlarında farkında.

Aslında yapılması gereken tüm ilçe il örgütlerinin hızlı bir şekilde danışma kurullarını toplayıp 24 Haziran seçim değerlendirmelerini yapıp raporlarını genel merkeze sunmaları gelen raporların birleştirilmiş değerlendirmeler ışığında Parti Meclisinde tartışılıp değerlendirilip süratle karara bağlanıp yapılan hataların sorumlularına bedeli ödetilip yerel seçimlere hazırlık yapılması gerekirken bunların hiç birisi yapılmadı. Delege bunları görüyor hata yapanın hatasının yanına kalmasından rahatsız.





Adil Seçim Sistemi rezaletinin baş sorumlusu olan genel başkan yardımcıları Onursal Adıgüzel ve Tuncay Özkan’a hiçbir hesap sorulmadı. Bu sistemi kurduğu söylenen sözde bilişim firmasına Merdiven altı çay ocaklarında kullanılan faturanın bir benzeri ile CHP’nin kasasından 80-90 bin TL ödendi. Delege hesap sorulmadığının da farkında.


Partinin en üst organlarından olan Parti Meclisi seçimlerden sonra acil olarak toplandı. Sebebi evlere şenlik. Daha düne kadar Kılıçdaroğlu’nun prenslerinden olan Elazığ Milletvekili Gürsel Erol’un söylediği sözler nedeniyle disipline verilmesi.


 Bu mu olmalıydı 24 Haziran seçim yenilgisinden sonra CHP Parti meclisinin gündemi. CHP Seçimleri kaybetmiş oy oranı bir önceki seçime göre 5 puan düşmüş genel başkanı çıkıyor seçmeniyle dalga geçercesine “seçimlerin kaybedeni AKP’dir”  dedi.


Bu durum,5 ay önce kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu’na desteğini veren delegenin ayağa kalkıp “ne oluyor genel merkezde yönetici olabilirsiniz ama partinin sahipleriniz temsilcisi biziz bu yanlış yönetim anlayışının değişmesi için duruma el koyuyoruz” diyerek olağanüstü kurultay toplanması yolunda imza verdiler.

Olağanüstü kurultay toplasın diye imza veren delege kümeleri kimlerden oluşuyor.
Elbette birinci sırada “Muharrem İnce kendini Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında da ispatlamıştır partinin genel başkanı o olmalıdır” diyen gurup.
Bu gurup zaten parti içerisinde vardı. Kılıçdaroğlu öncesi parti yönetiminde olan gurubun “parti ekseninden kaydırıldı parti yeniden ilkelerine dönmeli” diyerek sahada aktif yer alarak eski bağlantıları ile İnce’ye destek vererek çok yüksek sayıda delegenin imza vermesini sağladılar. Bu gurubu ilerlemiş yaşına rağmen partinin kara kutusu Önder Sav olduğu söylendi. Ayrıca Milletvekili adayı yapılmayan bir çok delegenin bu guruba dahil olduğu görüldü.

İkinci olarak partide bir değişim olmalı.Değişimin yaratacağı rüzgar olmadan yerel seçimleri kaybederiz endişesi taşıyan belediye başkanlarına bağlı olan delegeler.  

 Üçüncü olarak İnce’nin etrafında olanlar kadar olmasa da parti içinde sol değişim isteyen Selin Sayek Böke ve İlhan Cihaner’in başını çektiği guruba bağlı olan delegeler.

CHP Genel merkez yöneticileri ve onlara bağlı birçok il ilçe yöneticisinin delegeler üzerinde kurduğu her tür türlü baskı vaat sonuç vermemiş ve 630 delege imzasını güven oyu ve seçim talebiyle genel merkeze iletti.

Bu sayıyı genel merkez ne kadar küçültmeye çalışırsa çalışsın artık “mızrak çuvala sığmaz” Sayı 500 olmuş 550 olmuş 600 olmuş 630 olmuş fark etmez. İmzalar bir anlamda güvensizlik beyanıdır. Kemal Kılıçdaroğlu bu saatten sonra o koltukta eğreti bir şekilde ilişmiş olarak delegesinin tabanının güven duymadığı biri olarak oturur.