CHP Genel merkez
yöneticilerinin tüm tahminlerini allak bullak eden 630’un üzerinde kurultay
delegesi notere giderek olağanüstü kurultayın toplanması için imza verdi.
Üstelik bu delegeler
belirleneli daha şunun şurasında sekiz ay olmuşken ve 3-4 Şubat 2018’de yapılan
36.kurultayın üzerinden beş ay geçmemişken seçilmiş delegenin çok büyük
çoğunluğu nasıl oldu da genel merkezin tüm ikna çalışmalarına karşı kurultay
toplansın diyerek imza verdi.
Üstelik bu delegelerin büyük
çoğunluğu bizzat genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Ankara İzmir
Adana Eskişehir gibi illerde bizzat taraf olduğu il kongrelerinde belirlenmesine
rağmen nasıl oldu da kurultay delegeleri ayağa kalkıp yeter diyerek imza verdi.
Her şeyden önce,genel merkezinden il
örgütüne il örgütünden ilçe örgütüne ilçe örgütlerinden mahalle örgütüne varıncaya
kadar acı ama gerçek CHP İYİ YÖNETİLMİYOR. İmza verenlerin bir kısmı il ilçe
yöneticisi olsa da bu gerçek değişmiyor. Kağıt üzerinde yönetimlerin varlığı
gözükürken. Sahada örgüt varlığı hissedilmiyor. Delege bunun farkında.
Dillere pelesenk olan 2014 Cumhurbaşkanı
adayı belirlenmesine 15 Temmuz darbe senaryosuna karşı takınılan tavıra,16
Nisan referandum gecesi eve gidip yatmalara girmeyelim.
Güncele gelelim.24 Haziran
gecesine. Ülkede rejim değişmiş Cumhuriyet yıkılmış. CHP Genel merkezi günlerce
sandık takip sistemi kurduk adını “Adil Seçim Sistemi” kurduk demiş. Sistem ilk
dakikadan itibaren çökmüş CHP genel merkezi başta olmak üzer İl örgütleri İlçe
örgütleri nerde hata yaptık diye tek bir toplantı yapmamış.Delege bunlarında
farkında.
Aslında yapılması gereken tüm
ilçe il örgütlerinin hızlı bir şekilde danışma kurullarını toplayıp 24 Haziran
seçim değerlendirmelerini yapıp raporlarını genel merkeze sunmaları gelen
raporların birleştirilmiş değerlendirmeler ışığında Parti Meclisinde tartışılıp
değerlendirilip süratle karara bağlanıp yapılan hataların sorumlularına bedeli
ödetilip yerel seçimlere hazırlık yapılması gerekirken bunların hiç birisi
yapılmadı. Delege bunları görüyor hata yapanın hatasının yanına kalmasından
rahatsız.
Adil Seçim Sistemi
rezaletinin baş sorumlusu olan genel başkan yardımcıları Onursal Adıgüzel ve
Tuncay Özkan’a hiçbir hesap sorulmadı. Bu sistemi kurduğu söylenen sözde
bilişim firmasına Merdiven altı çay ocaklarında kullanılan faturanın bir benzeri
ile CHP’nin kasasından 80-90 bin TL ödendi. Delege hesap sorulmadığının da
farkında.
Partinin en üst organlarından
olan Parti Meclisi seçimlerden sonra acil olarak toplandı. Sebebi evlere
şenlik. Daha düne kadar Kılıçdaroğlu’nun prenslerinden olan Elazığ Milletvekili
Gürsel Erol’un söylediği sözler nedeniyle disipline verilmesi.
Bu mu olmalıydı 24 Haziran seçim yenilgisinden
sonra CHP Parti meclisinin gündemi. CHP Seçimleri kaybetmiş oy oranı bir önceki
seçime göre 5 puan düşmüş genel başkanı çıkıyor seçmeniyle dalga geçercesine “seçimlerin kaybedeni AKP’dir” dedi.
Bu durum,5 ay önce kurultayda
Kemal Kılıçdaroğlu’na desteğini veren delegenin ayağa kalkıp “ne oluyor genel merkezde yönetici
olabilirsiniz ama partinin sahipleriniz temsilcisi biziz bu yanlış yönetim
anlayışının değişmesi için duruma el koyuyoruz” diyerek olağanüstü kurultay
toplanması yolunda imza verdiler.
Olağanüstü kurultay toplasın
diye imza veren delege kümeleri kimlerden oluşuyor.
Elbette birinci sırada “Muharrem İnce kendini Cumhurbaşkanlığı
seçimleri sırasında da ispatlamıştır partinin genel başkanı o olmalıdır”
diyen gurup.
Bu gurup zaten parti içerisinde
vardı. Kılıçdaroğlu öncesi parti yönetiminde olan gurubun “parti ekseninden kaydırıldı parti yeniden ilkelerine dönmeli”
diyerek sahada aktif yer alarak eski bağlantıları ile İnce’ye destek vererek
çok yüksek sayıda delegenin imza vermesini sağladılar. Bu gurubu ilerlemiş
yaşına rağmen partinin kara kutusu Önder Sav olduğu söylendi. Ayrıca Milletvekili
adayı yapılmayan bir çok delegenin bu guruba dahil olduğu görüldü.
İkinci olarak partide bir
değişim olmalı.Değişimin yaratacağı rüzgar olmadan yerel seçimleri kaybederiz
endişesi taşıyan belediye başkanlarına bağlı olan delegeler.
Üçüncü olarak İnce’nin etrafında olanlar kadar
olmasa da parti içinde sol değişim isteyen Selin Sayek Böke ve İlhan Cihaner’in
başını çektiği guruba bağlı olan delegeler.
CHP Genel merkez yöneticileri
ve onlara bağlı birçok il ilçe yöneticisinin delegeler üzerinde kurduğu her tür
türlü baskı vaat sonuç vermemiş ve 630 delege imzasını güven oyu ve seçim
talebiyle genel merkeze iletti.
Bu sayıyı genel merkez ne kadar
küçültmeye çalışırsa çalışsın artık “mızrak
çuvala sığmaz” Sayı 500 olmuş 550 olmuş 600 olmuş 630 olmuş fark etmez.
İmzalar bir anlamda güvensizlik beyanıdır. Kemal Kılıçdaroğlu bu saatten sonra o koltukta eğreti
bir şekilde ilişmiş olarak delegesinin tabanının güven duymadığı biri olarak
oturur.