23 Kasım 2018 Cuma

ERTUĞRUL GÜNAY AKP’YE GİTTİ DİYE CHP’LİLER DE PEŞİNDEN Mİ GİTTİ.


             

                                                                                                                                 Sağdan adam almakla sağın oyları CHP’ye gelmez. Eğer sağın oylarını sola yani CHP’ye çekmek istiyorsanız bunun yolu sağdan adam alıp partiyi sağ kadrolara teslim etmek değildir.

Doğru olanı evrensel sol politikaları savunup uygulayarak o politikaları sağ kesimleri inandırıp sola kazandırmaktır.

Recep Tayip Erdoğan,CHP genel sekreterliği yapmış, CHP genel başkanlığına gelebilmek için “Anadolu hareketi” adında parti içinde bir gurup hareketi başlatan Ertuğrul Günay’ı AKP ye almıştı.

Ertuğrul Günay AKP’ye giderken yalnız gitmemiş yanında yıllarca DSP’de politika yapan Haluk Özdalga, sözde Alevileri temsilen Reha Çamuroğlu’nu da yanına almıştı.

 CHP eski genel sekreteri Ertuğrul Günay’ın  AKP'ye katılımı için 25.07.2007 günü bir tören düzenlendi. Günay törende yaptığı konuşmada, kendisine gösterdikleri güven nedeniyle başta Başbakan ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere parti ileri gelenlerine teşekkürlerini iletti. "AKP'yi demokrasi içinde gelişmemizin güvencesi olarak görüyorum" diyen Günay, partililer tarafından uzun süre alkışlandı.


6 Yıl sonra 2013’te AKP’den istifa eden Ertuğrul Günay Gazeteci Murat Çelikle yaptığı röportajda “Bakanken de arkadaşlarıma söylemiştim.Keşke ben buraya, bu partiye hiç gelmeseymişim dedim. Çok farklı umutlarla gelmiştim ama maalesef yanlış yapmışım” diyerek günah çıkarma yoluna gitti. Ama artık Ertuğrul Günay geçmişi olmayan bir adama dönmüştü.

Ertuğrul Günay AKP’ye katılıp "AKP'yi demokrasi içinde gelişmemizin güvencesi olarak görüyorum" dediğinde CHP’liler ona bir koltuk uğruna ideallerini siyasal düşüncelerini satan bir düşkün bir siyasi hain olarak anıldı.
                                                                                                                              CHP’nin sağdan ithal ederek Milletvekili ve Belediye başkanı yaptığı kişilerle beraber daha önce mensup oldukları partiden başka birileri onları takip edip CHP’ye katılıp CHP’nin oy bazında sayısal çoğunluğuna katkı yapmıyorlar. Aksine CHP’ye katılan eski yol arkadaşlarına aynı CHP’lilerin Ertuğrul Günay gibilere baktığı gözle bir koltuk uğruna ideallerini siyasal düşüncelerini satan bir düşkün bir siyasi hain gözüyle bakıyorlar.
Son seçimlerde ittifak yada CHP’nin kendi aday kadrosundan seçilen 30 civarında sağdan gelme Milletvekili olduğunu biliyoruz. Her vekilin ortalama 120.000 oyla seçildiğini var saysak. Sağdan gelen gelip CHP’den vekil seçilenlerin kendilerini seçtirecek kadar dahi olsa sağ seçmeni CHP’ye taşıdıklarını söylemek iddia etmek mümkün değil. Eğer onlar CHP’ye seçmen kazandırdılarsa CHP’li seçmen nerede onları seçtiren oy CHP’lilerin oyu ise onların CHP’ye kazandırdıkları seçmen oyları nerede. Konya örneği orta yerde duruyor.

Ertuğrul Günay’ın bir Milletvekilliği devamında bakanlık koltuğu uğruna ideallerini siyasal görüşleri terk ederek AKP’ye gitmesinin ardından bir zamanlar genel sekreterliğini yaptığı CHP’den kimseler AKP’ye gitmediyse, Haluk Özdalga AKP’ye gitti diye DSP’den kimse AKP’ye gitmediyse. Reha Çamuroğlu AKP’ye gitti diye Aleviler AKP’ye gitmediyse. Mansur Yavaş CHP’ye gitti diye sağın sağında siyaset yapanlar CHP’ye gelmeyeceklerdir.

Yani CHP sağdan aday gösterelim sağ oylar bize gelir anlayışından süratle vaz geçmelidir. Ankara belediye başkan adayı partili birisi olmalıdır. İlçe belediye meclislerine sağın adamları alınmak suretiyle partinin evlatları küstürülmemeli. Ankara’da Mansur Yavaş’ta ısrar edilir CHP’nin adayı olarak açıklanır ardından ona kontenjan buna kontenjan adı altında sağın adamları belediye meclislerinde seçilecek yerlere yerleştirilirse CHP Ankara’da tarihinin hezimetini yaşar.


15 Kasım 2018 Perşembe

CHP ANKARAYI ALABİLİR AMA MANSURLA DEĞİL


Yerel seçim takviminin belirlenmesi ile birlikte kim nereyi kimle nasıl kazanır tartışması başladı. Bu tartışmanın en yoğun yaşandığı yerlerden biride Ankara.

CHP Genel merkezinin son dönemlerde sağ siyasileri partiden aday yapma anlayışı bu yerel seçimlerde de kendini göstermeye başladı.

Ankara belediye başkanlığını yapabilecek o kapasiteye sahip onlarca CHP!li aday olabilecekken maalesef tek bir CHP’linin çıkarak “Ankara benle alınır, partim beni aday göstersin” diyemiyor. Koskoca CHP sağın sağında siyaset yapmış bir politik gevşek Mansur Yavaş’a mahkum edilmeye çalışılıyor.

Mansur Efendinin tabiri ile “Ankara rozetsiz yönetilmeliymiş” Haber Türkt’ten Muharrem Sarıkaya’ya verdiği röportajda daha neler söylemiyor ki.
Ne demek rozetsizlik.                                                                                                                          Elbette seçildiği andan itibaren bir belediye başkanı seçildiği çevrede yaşayan tün kesimlerin belediye başkanıdır.Tümüne ayrıcalıksız hizmet vermekle yükümlüdür.                                          Ama öte yandan bu onun hesap verebilirliğini yok etmez.                                                                     Bu hesap yasalar yanında seçildiği partisine de karşıdır.                                                                            Belediye başkanı başarılı ise partisi o başarıyı kullanır.Yerel yönetimlere örnek gösterir.                      Başarısız ise o başarısızlık tümden seçildiği partiye mal edilir.                                                            Yolsuzluk yaptıysa yasalar önünde hesap verir.                                                                                                 Öte yandan partisi de bunun bedelini siyasal olarak ödemek durumda kalır.
Ne demekmiş rozetsizlik yani, “ben hiçbir siyasi kuruma hesap vermem”
Hesap verirsin seni o makama taşıyan seçmen kitlesini sana oy vermek için yönlendiren siyasi partiye bal gibi hesap verirsin,vermek zorundasın.                                                                                                Mansur Yavaş bunu bilmez mi biliyor.                                                                                              Ama Eğer CHP aday gösterir ve kazara belediye başkanı seçilirse niyeti ilk fırsatta  CHP’den kaçmak


Muharrem Sarıkaya ile yaptığı röportajda,kendisine CHP’den milletvekilliğinin de önerildiğini ancak kabul etmediğini belirterek “Mehmet Bekeroğlu,Abdüllatif Şener gibi bünyesinde siyaset yapmak için CHP’ye gitmedim. Ben ülkücü kökenden geliyorum ve iş birliği yapmak için CHP’yi tercih ettim. Oy verenler de Mansur Yavaş olduğu için oy verdi. CHP’nin oyu yüzde 30, bir türlü yukarı çıkmıyor; belediye meclisinde aldığı oy da aynı” diyerek CHP’yi siyaset yapılacak bir kurum olarak görmediği gibi kendini “dev aynasında” görüp koca çınar CHP’yi karınca görme basitliğine düştü.


Roportajın devamında "Mansur Yavaş olmasın, kaybedeceksek de bizden biri olsun" diyen CHP'lileri hedef alan Yavaş,“Bunu söyleyenlerin Melih Gökçek'ten ne farkları var?” diyerek kendi adaylığına haklı olarak karşı çıkan CHP’lileri Melih Gökçek gibi biriyle eş tutma gafletinde bulundu.

Bu sözlerinden sonra CHP tabanında kendine karşı azda olsa var olan ilgiyi tümden bitiren Mansur Yavaş artık Ankara’yı kazanacak alternatif olmaktan tümden çıkmıştır.

Geçen hafta yapılan Ankara’nın tüm ilçe başkanlarının katıldığı toplantı sonunda 25 ilçe başkanı da Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanlığına adayın parti içinden çıkarılması yönünde karar alarak Ankara ilçe başkanları kararı olarak genel merkeze iletildi.                                                                         Ardından,Ankara’nın 8 merkez ilçe başkanı bu hafta başında bir önceki toplantıda alınan kararın tekrar etmek bazı isimleri de önermek için örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcısı Oğuz Kalan Salıcı ile görüşerek ona Mansur Yavaş yerine dört isim önerdiler.
Bunlar Levet Gök,Bülent Kuşoğlu,Cengiz Topel Yıldırım ve Aylin Nazlı Aka. 

CHP Tabanı Mansur Yavaş’ın aday olması halinde sandığa gitmeme eğilimini açık seçik ifade ediyor. Sandığa gitmeyen CHP liler seçimin bıçak sırtı geçeceği yerlerde seçimi zora sokabilir. Mansur’la Ankara kazanılamadığı gibi Halk deyimi ile “Payas’a pirince giderken evdeki bulgurdan olunabilir”

Gelelim Ankara’yı CHP’nin kazanma şartına.
İttifak falan filan bunlar terk edilmeli.İttifakı halk sandıkta yapar.
Her parti kendi adayını göstererek seçimlere girmeli.
CHP bir CHP’li aday göstermeli.
Göreceksiniz 1994 İstanbul yerel seçim sonuçları bu kez Ankara için tekerrür edecektir.
1994’te İstanbul’un en iddialı ismi Bedrettin Dalan’dır.Çoğu Anketler Dalan’ı %60 larda filan gösterdi.
Seçim sonunda

Refah Partisi
Recep Tayyip Erdoğan
25,19
Anavatan Partisi
İlhan Kesici
22,14
Sosyal demokrat Halkçı Parti
Zülfü Livaneli
20,30
Doğru Yol Partisi
Bedrettin Dalan
15,46



Oy aldı. Sonuç ta kimsenin seçilmesine ihtimal vermediği Recep Tayip Erdoğan karşısındaki %75 lik bloka karşı %25 oyla İstanbul Belediye başkanı seçildi.
AKP MHP İYİ PARTİ Kendi adayları ile seçimlere girmesi CHP’nin de CHP’lileri sandığa çekecek bir CHP’liyi aday yapması halinde 1994 İstanbul seçimleri Erdoğan’ın %25 le başkan seçilme örneğinde olduğu gibi %35 ler düzeyinde bir oya sahip CHP Ankara’da kazanır.