27 Kasım 2019 Çarşamba

AKP DAĞILIRKEN CHP’Yİ TARTIŞMA HAFİFLİĞİ


AKP’de Genel başkanlık Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı yapmış Abdullah Gül, AKP iktidarlarının ekonomi dümeninin başındaki Ali Babacan’la bir olmuş yeni bir parti kuruyor.

Bu AKP’nin dağılma belirtilerinden biri değilse ne.

AKP’de Genel başkanlık Başbakanlık Dışişleri bakanlığı yapmış “Stratejik Derinlik” adını verdiği çizgisi ile AKP iktidarlarının dış politikasını belirlemiş Ahmet Davutoğlu AKP’den ayrılmış yeni bir parti kuruyor.

Bu AKP’nin dağılma belirtileri değilse ne. 

    AKP’nin en yetkili karar organı Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyesi aynı zaman da İstanbul Milletvekili olan Mustafa Yeneroğlu iktidardaki AKP’den istifa edip kurulacak partilerden biri ile hareket etme kararı alıyor.

     İktidardaki bir partinin MYK üyeliğinden ve partisinden istifa etmesi basit bir olaymıdır.

 Bu AKP’in dağılma belirtisi değilse nedir.

AKP iktidarlarının en gözde bakanlıklarını yapan Sadullah Ergin’den Nihat Ergün’e
kadar onlarcası AKP’den istifa etti.

Bu AKP’nin dağılma belirtisi değilse nedir.

Daha düne kadar Erdoğan’ın Bahçeli’ye karşılıklı hakaretlerin küfürlerin havada uçuştuğu bir ortamdan, MHP’nin desteğine karşılık MHP’ye esir bir AKP haline geldi.

Bu AKP’nin dağılma belirtisi değilse nedir.

25 yıldır direk yönetimine hakim olduğu İstanbul Ankara gibi Büyükşehir belediyelerini her türlü tehdidin şantajın rüşvetin devreye sokulmasına rağmen kaybetmesi nasıl açıklanabilir.

Bu AKP’nin dağılma belirtisi değilse nedir.

Son dönemde İki milyona yakın AKP üyesi partilerinden istifa etti. Bir ölçüde bu istifaların önüne geçmek adına e-devlet üzerinden istifalar kaldırıldı. Buna rağmen AKP tabanındaki kay kaybı durmuyor.

Bu AKP’nin dağılma belirtisi değilse nedir.

İktidarda olan bir partiden Cumhurbaşkanlığını, Başbakanlık, Bakanlık MKYK üyeliği Milletvekilliği, İl İlçe başkanlığı yapan onca insan istifa edip ayrılacak milyonlarca üyesi partiden istifa edecek yaprak dökümü devam edecek dağılma sürecine giren AKP tartışılmayacak da CHP tartışılacak öyle mi hadi oradan.

Ülkenin dış politikası batacak, ekonomisi dibe vuracak, tarımı bitecek, sanayii yerlerde sürünecek, ekonomik nedenli intiharlar, ekonomik nedenli boşanmalar tavan yapacak, hırsızlık kanıksanacak, fuhuş doğu Asya ülkelerini ile rekabet eder hale gelecek, insanlar faturalarını ödeyemeyecek çocuklarına harçlık veremez hale gelecek ülkeyi bu duruma getiren AKP tartışılmayacak da CHP tartışılacak öylemi hadi oradan.

Partisi elinin altından kayıp giderken Erdoğan’ın yaptığı iki şey var.
Birincisi giden AKP’lileri  “Yolunuz yolunuzdur eyvallah ama şunu unutmayın ki bu ümmeti parçalamaya hakkınız yok. Siz bunu yapıyorsunuz. Bunun parçalanmasıyla da bir yere gidemeyeceksiniz” diyerek partisini dinsel bir temaya oturtarak dağılmaktan kurtarmaya çalışıyor.

Diğeri ise son yerel seçimlerde ülkenin %70’şinde yönetimi devir alan muhalefete öncü rol üstlenerek muhalefet bloğu oluşturan ana gövde CHP’ye oluşan güveni sarsmak muhalefet bloğunda çatlak yaratmak.

Bunun için CHP’yi ülke gündeminden uzak kendi iç tartışmasında kaybolan bir ortama sokmak istiyor. Bunun için istihbarat örgütleri ve onlarla ilintili bunamış muhakeme yeteneğini kaybetmiş ya da çıkar hırsına bürünmüş gazeteciler, eski siyasiler devreye sokuluyor.

Bu durum AKP dağılırken CHP’yi tartışma gafletinden başka bir şey değildir.  





2 Ekim 2019 Çarşamba

İSTANBUL BELEDİYESİNİ SÖMÜREN CEMAATLER VAKIFLAR ANKARA’DA YOK MU


Yerel seçimler zamanı Ekrem İmamoğlu’nun söylediği ve neredeyse seçimin sloganı haline gelen bir söz vardı. Kişiye, Kişilere, Gruplara, Cemaatlere, Derneklere hizmet işi bitti, İstanbullulara hizmet dönemi başlayacak”

İstanbul seçimlerini İmamoğlu’nun kazanmasından sonra sıra belediye olanaklarının kişiye, kişilere, gruplara, cemaatlere, derneklere aktarılmasının durdurulmasına ve aktarılan mali ya da fiziki olanakların neler olduğunun açıklanmasına gelmişti.

Görüldü ki başta TÜGVA,TÜRGEV,Ensar Vakfı,Okçular Vakfı,Aziz Mahmut Hüdai Vakfı gibi yerlere 850.000 Lira’nın şu yada bu isimde aktarıldığı gibi belediyeye ait bir çok taşınmazın bedelsiz olarak devredildiği anlaşıldı.

Bu konuda en detaylı açıklamayı yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclis Üyesi ve CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı, İBB’den bazı dernek ve vakıflara 847 milyon liranın bağış adı altında aktarımını tek tek kalem anlattı. Balyalı, bu bağışların İBB’nin toplam gelirinin yüzde 8’lik bir kısmına denk düştüğünü vurguladı.

Düşünebiliyormusunuz İstanbul gibi devasa bir belediyenin bütçesinin % 8 zi Gerici Vakıf dernek ve cemaatlere aktarılmış.Bu rakam daha tespit edilebilen miktarı.

Tabii ki İstanbul belediyesinde tespit edilebilen ya da basına açıklanan bunlar. Kalbur üstü sayısı 35 şi bulan diğer tarikat ve cemaatlerin İstanbul belediyesi içine çöreklenip kanını emmediğini söylemek abesle iştikal.

İstanbul belediyesi,özelde Ekrem İmamoğlu’nun verdiği sözü tutarak İstanbul Belediyesinin bir avuç Vakıf dernek cemaat ve kişi tarafından sömürülmesinin önüne geçici kararları alıp uygulamaya koymasını ona destek veren kesimlerce  taktirle karşılanıyor.

Türkiye’nin en büyük kentine İstanbul’a çöreklenerek İstanbul belediyesini sömüren Vakıf, Dernek, Cemaat, Tarikat türü örgütlenmeler Ankara’ya ülkenin ikinci büyük kentinin Ankara’nın belediyesine hiç mi uğramamışlar.

İstanbul belediyesinin bina araç gereç mali desteğini dibine kadar emerken Ankara belediyesini pas mı geçmişler.

Bunun böyle olduğunu, olabileceğini savunmak saflık değilse düpedüz enayiliktir.
Ensar’ından tut, Menziline Cüppelisinden Cüppesizine, Zehra’sından Tut Hak Yolu’na hele ki Muradiye Vakfı Gökçek döneminin parlayan yıldızıdır. Tek başına soruyorum Muradiye Vakfı ile Ankara Büyük Şehir Belediyesi arasındaki ilişkinin seviyesi nedir ne olmuştur.

Mansur Yavaş mesela şunu diye bilir mi, “İstanbul belediyesi ile al takke ver külah olan TÜRGEV,TÜKVA, Ensar Vakfı gibi kurumlar yada başka Cemaatlerin kurumları Ankara belediyesi ile mali ilişkiler içerisinde olmamış onlara tek kuruş Ankara’lının parası binası arsası aktarılmamış onların palazlanıp büyümesi için yol ve imkan verilmemiştir.”

Mansur Yavaş’ın İ.Melih Gökçek dönemine ait bazı usulsüzlerin yolsuzlukların üzerine gitmesini kamuoyuna açıklamasını bir yana bırakıyorum.

Yanıtını istediğim soru şudur.                                                                                  Ankara belediyesinde Kişiye, Kişilere, Gruplara, Cemaatlere, Derneklere, Vakıflara ne aktarılmıştır. Ankara’lının kaç metre arsası, kaç kat binası kaç lirası bunlara aktarılmış bu konuda Ankara belediyesinin mali işler daire başkanlığı emlak daire başkanlığı gibi kurumları ne gibi çalışmalar yapmaktadır.

Bunların yanıtı İstanbul belediyesinin İstanbul halkı yanında tüm Türkiye halkına hesap verdiği gibi Ankara belediyesi de bu konuda ne tür çalışması olduğunu ve sonucunu açıklamalıdır.



22 Mayıs 2019 Çarşamba

ANKARA BÜYÜKŞEHİRE KİMLER ATANIYOR?



Tabii ki şu ana kadar ülkücüler atanıyor.

31 Mart seçimlerinden Ankara belediye başkanı olarak çıkan Mansur Yavaş’ın çalışacağı ekibi nasıl oluşturacağı adaylık sürecinden itibaren tartışılıyordu. Seçimlerin sona ermesinden sonra bu konu atamaların başlaması ile açığa çıkarak netleşmeye başladı.

Peki, Yavaş kimleri en önemli görevlere atıyor

Belediye bürokrasisine atananlar arasında neredeyse sosyal demokrat kökenli hiç kimse yok.

Genel Sekreterlik görevine, Mustafa Tuna döneminde ASKİ’ye Genel Müdür olarak atanan Cumali Kınacı vekalet ediyor.

Özel Kalem Müdürü, Yüksel Aslan MHP’li Osman Durmuş döneminde Sağlık Bakanlığı’nın Personel Daire Başkanı idi.

Baş danışman, Servet Avcı, malum, Ülkü Ocakları yerine kurulan Bizim Ocak Derneği’nin Genel Başkanı idi. Alperen Ocakları’nın da kurucu Genel başkanıydı. BBP’de Genel Başkan Yardımcılığı, MHP’de MYK üyeliği yapmıştı.

Genel Sekreter Yardımcılarından Mustafa Kemal Çolakoğlu, Ankara’dan bürokrat bulunamamış gibi teee Mersin’den getirildi. Eski ülkücü.

Mustafa Kemal Çolakoğlu bir dönem Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı olan MHP’nin aday göstermemesi üzerine İYİ Parti’ye geçen Burhanettin Kocamaz’ın genel sekreteriydi.

Diğer Genel Sekreter Yardımcısı Faruk Akçay, 2008’den beri EGO’da çeşitli kademelerde görev yapmış biri. Yani Melih Gökçek’in göreve getirdiği biri.

Şu an hem EGO Genel Müdürlüğüne vekalet ediyor hem de Genel Sekreter Yardımcılığı görevini yürütüyor.
Doğal olarak eski ülkücü!

Mustafa Tuna döneminde Yapı Kontrol Daire Başkanı yapılan Mehmet Ali Ünsal, Genel Sekreter Yardımcılığına getirildi.

Fen İşleri Daire Başkanı, AKP’den milletvekili adayı da olan Erol Gündüz; o da Yavaş’ın Beypazarı’ndan arkadaşı imiş. Eski ülkücü.

Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığına atanan Şenol Şentürk de Beypazarı’ndan arkadaşı. O da eskiden ülkücü!

Emniyet Genel Müdürlüğünde üçüncü sınıf emniyet müdürü olarak görev yapmakta iken istifa eden Eyup Turpcuoğlu İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanı yapıldı.
O da eskiden ülkücü.

Şirketleri saymıyorum bile.
Oralar da Genel Müdürden sıradan elemana kadar Yavaş’ın etrafına kümelenen eski ülkücülerle doldurulmuş.

Hatta Yavaş’ın seçim kampanyası sırasında yaptığı “işler” nedeniyle fatura kesen ve 24 Haziran’dan sonra Kılıçdaroğlu’nun istifa etmesi gerektiğine ilişkin twit atan Volkan Memduh Gültekin, büyük şehir belediyesine ait ANKET A.Ş genel müdür yardımcı yapılmış; yetmemiş, Basın Yayın Koordinatörü olmuş.

Bu kadar eskimiş ülkücünün üst düzey görev kaptığı yerde Mansur Yavaş’ı aday gösteren CHP’li kadrolardan kimse var mı?

CHP’ye aynı gün üye yapılıp aynı gün il başkanı yapılan CHP’de pek mazisi olmayan Ankara Eski İl Başkanı Adnan Keskin’in Metropol İmar A.Ş’de Yönetim Kuruluna atanmış olmasından başka hiç kimse yok!

Peki, Yavaş’ın aldığı oyları kim verdi?
CHP Seçmeni.
Kampanyanın giderlerini kim üstlendi?
CHP!
Kampanyada kim görev aldı?
CHP’li kadrolar!

Buna rağmen Büyükşehir’in üst düzey kadrolarına kimler atandı?
Eskimiş ülkücüler.
Bu eskimiş ülkücülerin getirdiği oy var mı?
Belki vardır; varsa da yüzde 2-3 arası bir şeydir.

Oyu CHP verecek; belediyeyi eskimiş ülkücüler yönetecek!
Oh ne ala memleket!
Tamam anlıyoruz Ankara'da AKP'nin elinden büyük şehir belediyesinin alınması adına demokratik kazanım elde etme adına soldan sağa bir ittifak yapıldı. Bu ittifakın ana gövdesi CHP'dir. O halde atamalarda CHP kadroları ana unsur olacak. Tali unsur başkanın çocukluk,gençlik,olgunluk vemesleki çevresine göre olabilir buna bir itirazımız asla olmaz.
İtirazımız kendisini oraya taşıyan ana gövdenin kadrolarını görmezden gelip yalnız bir düşünce mensuplarının Ankara büyük şehir belediyesinde kadrolaşmasınadır. 
Mansur Yavaş yalnız bir merkeze yönelik atamalar yapamaz yapmamalı.
Danışacağı konuşup fikir alacağı CHP'nin örgütleri var, Ankara’nın en önemli metropol ilçelerinin belediye başkanları var.

Mansur bey gerekli tavsiye ve önerileri almaz seçilmesini sağlayan ana gövde CHP’yi ve CHP’li kadroları görmezden gelirse dalından kopmuş yaprak misali  kurur savrulur ufalanır gider.

Bedelini de öder.



28 Nisan 2019 Pazar

İSTANBUL AKP'NİN KOZMİK ODASIDIR


  • Kozmik oda, askeri bir deyim dir.Seferberlik, işgal gibi en özel durumlar için oluşturulmuş, devletin en yüksek strateji birimidir. Korunan tüm bilgilerin önem seviyesi en üst düzeydedir.
  • Şimdi biraz gerilere 90 yılların sonuna 2000 li yılların başına gidelim.
  • İstanbul belediyesi kaynaklarının geleceğin başbakanını yaratma projesi adı altında başta ALBAYRAK’lar olmak üzer üzere yandaş firmalara aktarılarak nasıl soyulduğu bu soygundan elde edilen paraların geleceğin başbakanını çıkarma projesinde nasıl kullanıldığının delillendirilip dava açıldığına bakalım.
  • İstanbul Büyük Belediyesi’nden Albayraklar şirketlerine usulsüz kredi ver
  • Büyükşehir Belediyesi’nden Albayrak şirketlerine usulsüz ihale verildiği iddiaları üzerine başlatılan “Temiz Şehir” soruşturması tamamlandı. Aralarında Aralarında İSKİ Genel Müdürü Genel Müdürü Veysel Eroğlu Albayrak Turizm Seyahat İnşaat ve Ticaret A.Ş'nin Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Albayrak ile yöneticileri Muzaffer ve Kazım Albayrak'ın da aralarında bulunduğu 70 sanık hakkında dava açıldı
  • 74 sayfalık iddianame
  • İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan 74 sayfalık iddianamede, sanıkların, 'Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak, yalan beyanda bulunmak, ihaleye fesat karıştırmak, sahte evrak düzenlemek' suçlarından 3 ile 36 yıl arasında değişen çeşitli hapis cezalarına
  • çarptırılması istendi. Müfettiş raporlarında yer alan, 'devasa teşekkül' oluşturulduğu,ihalelelerin usulsüz olarak verildiği',
  • devletin parasının geleceğin başbakanı hazırlamak ve cihat yapmak amacıyla
  • yönlendirildiği' saptamaları iddianameye de yansıdı.
  • Yasa değişikliği nedeniyle DGM'den görevsizlikle gönderilen 173 klasörlük soruşturma dosyasını tamamlayan İstanbul Cumhuriyet savcıları Erol Canözen, Rasim Işıkaltın ve Hüseyin Yıldız'ın hazırladığı iddianamede, basında yer alan haberler üzerine soruşturma başlatıldığı belirtildi.
  • İddianamede İçişleri Bakanlığı Mülkiye, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı Başmüfettişleri ve bilirkişilerce hazırlanan raporlar delil olarak gösterildi.
  • İddianamede, mülkiye müfettişlerinin raporlarında yer alan şu saptamalara yer verildi: "Siyasi ve sosyal görüşten kaynaklanan bir amaçla cürüm işlemek için devasa bir teşekkül oluşturuldu. Organize çalışmalar yapmak suretiyle ihalelere fesat karıştırıldı ve şartnameler Albayraklar Şirketler Grubu'nun menfaatleri doğrultusunda hazırlandı
  • Cihada hazırlık 
  • Elde edilen devletin parası geleceğin başbakanını hazırlamak ve cihat yapmak amacıyla yönlendirildi ve bu paralar zimmete geçirildi, belediyenin asli görevleri olan çöp toplama, sokak süpürme gibi hizmetler Albayrak ve benzeri yandaş şirketlere ihale edildi."
  • İddianamede, Albayrak Şirketi ortaklarından olan Nuri Albayrak ile Recep Tayyip Erdoğan arasındaki 'dostluğa' da yer verildi. Albayrak ve Erdoğan arasındaki ilişkinin siyasi birlikteliğe yönelik olarak geliştiği öne sürüldü. Albayrak şirketlerinin Nuri Albayrak'ın nüfusundan yararlanarak ihale aldığı, sözleşme şartlarını da kendilerinin belirlediği belirtildi”
  •  
  • O günden bu güne İstanbul belediyesi AKP için bir nevi kozmik odadır.
  •  
  • İstanbul belediyesi kuruluş öncesinden günümüze kadar AKP’nin mali kaynağının oluşmasından devamına büyük rol oynadığı gibi kadrolarının tedarikinde de en büyük rolü düştü.
  • Geçtiğimiz günlerde İstanbul Belediyesini CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nun kazanması üzerine İmamoğlu ilk iş olarak AKP’nin Belediyenin kozmik odasına girmek istedi.
  • Bu amaçla görevlendirdiği teftiş kurulunun incelemesi için İstanbul belediyesinin verilerinin kopyalanarak incelenmesi işlemini başlattı.
  • Belediyenin iş ve işlemlerinin gizlendiği verilerin incelenmesi ile AKP’nin 90’lı yıllardan günümüze kadar İstanbul belediye üzerinden yaptığı yolsuzluk usulsüzlük hırsızlık vurgun talan adam kayırma adına tüm bilgilerin açığa çıkmasını engellemek adına AKP derhal mahkemeye giderek veri kopyalama ve teftiş kurulunun incelemesine açılmasını durdurdu.
  •  
  • Zamanında ALBAYRAKLAR ve bağlantılı kişilere açılan zamanla üzeri örtülerek kapatılan davaların yeniden açılmaması adına AKP kozmik odası olan İstanbul belediyesini asla CHP’ye teslim etmek istemese de sonsuza kadar saklanan sır yok.
  • O sırlar açığa çıktığında AKP'nin aklığı karalığa çoktan dönüşmüş olacaktır. Er veya geç eninde sonunda akp'nin en büyük yolsuzluklarının gizlendiği kozmik odası İstanbul belediyesindeki tüm sırlar açığa çıkarılacaktır.



  




10 Mart 2019 Pazar

YENİMAHALLE BELEDİYESİNİN EĞİTİME DESTEK KURSLARI


Yenimahalle belediyesi insan odaklı birçok projeyi hayata geçirdi. Benim çok önemsediğim bu projelerden birisi bilgiye dayalı nesil yetiştirme projesi ki bu proje hakikaten hayata geçirilen diğer birçok proje gibi ülkeye örnek bir projedir.

Bu projenin adı Eğitime destektir
.                                                                                                                                            Gelin hayata geçen bu projeyi tanıyalım

Bu proje ortaokul 6-7-8. Sınıflara verilen liseye geçiş sınavlarına verilen eğitim kursları ile lise 9-10-11-12 sınıflara verilen üniversiteye hazırlık kurslarıdır.
Ortaokullara verilen kurslar iki merkezde Batıkent Meydan Destek Eğitim Merkezi ve Demetevler Destek Eğitim Merkezinde veriliyor.
6-7-8 sınıflar haftada 8 saat Metematik,Türkçe,Sosyal Bilgiler,Fen Bilgisi ve Teknoloji eğitimi alıyor.
Eğitim süresince her sınıf ayrı ayrı deneme tabi tutularak seviye ölçümleri yapılıyor.
8.Sınıflar sınav sürecinde olmaları nedeniyle sınava bir kala kampa alınarak özel eğitime tabi tutuluyorlar.

9-10-11 ve 12 sınıflarda yine aynı şekilde okul müfredatında anlatılan bütün derslere paralel olarak öğrencilerin bilgi birikimini artırıp pekiştirecek şekilde bir program yürütülüyor.
Lise öğrencilerine Matematik,Türkçe,Edebiyat,Geometri,Fizik,Kimya,Biyoloji,Tarih,Coğrafya,Felsefe ve Sosyoloji dersleri veriliyor.
Öğrencilerin başarı grafiğini tespit için yine her sınıf için ayda bir uygulanan deneme sınavları yapılıyor. Bu deneme sınavları 9-10-11. Sınıflar için yılda 8 iken Üniversite sınavlarına girecek 12.sınıflarda deneme sınavı 15 defa yapılıyor. Sınava bir ay kala hızlandırılmış tekrarlar ve deneme sınavlarının yapıldığı kampa alınıyor.

Ortaokullarda haftalık ders saati 8 saat iken liselerdeki ders saati haftalık 16 ile 20 saat arasında.

Şu an dört merkezde verilen kurslar önümüzdeki eğitim öğretim dönemi ile birlikte dokuz merkezde kurs verilmeye başlanacak. 5 Merkezin kurs faaliyetine geçmesiyle birlikte kurslarda eğitim gören öğrenci sayısı 1.500 den 3.500.ze yükselecek.
1.500 Öğrencinin etiğim gördüğü kurslarda konusuna hakim 50 öğretmen ve idareci görev yapıyor
Liselilere verilen üniversiteye hazırlık kursları ise Ragıp Tüzün Destek Eğitim Merkezi ile Karşıyaka Destek Eğitim Merkezinde eğitim vermeye devam ediyor.
Eğitime Destek Kurslarında her sınıf 16 ile 18 kişilik sınıflardan oluşuyor.
Eğitime Destek Kurslarında öğrenciler lise ve üniversite sınavlarına hazırlamanın yanında Rehberlik hizmeti verilmenin yanı sıra öğrencilerin tercih edebilecekleri okulların tanıtımı yapılıyor.

Eğitime destek programlarına katılan ortaokul son sınıf öğrencilerinden 200 kişi Ankara’nın en tercih edilen Anadolu Liselerini kazanırken Lise son sınıftan 75 öğrenci Türkiye’nin en seçkin Üniversitelerini kazanarak Yenimahalle Belediyesinin açtığı kurslardaki başarıyı ortaya koydu.

Yenimahalle’de gençlerin eğitimi ve ileride ülkemize faydalı bireyler olarak yetişmeleri için belediye olarak yoğun uğraş verildiğini belirten Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, “Gazi Mustafa Atatürk’ün vasiyet ettiği gibi ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesine taşıyabilmemizin tek yolu çocuklarımızın eğitimine önem vermek, onların kişisel gelişimleri ve sağlıklı bireyler olarak yetişmeleri için hizmet etmekten geçiyor. Yenimahalleli gençler her şeyin en güzeline layıktır. Göreve geldiğimiz günden beri çocuklarımız ve gençlerimiz bizim için ön plandadır. Bu sebeple açmış olduğumuz bu kurs merkezlerinde dar gelirli aileleri de düşünerek, gençlerimizin gireceği sınavlarda başarılı olmalarını sağlamak amacıyla eğitimlere devam edilecektir” diye görüşlerini paylaştı.

Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere bıraktığı Cumhuriyetine sahip çıkacak gençleri bilimsel eğitim temelinde yetiştirmek için Anaokulundan Eğitim kurslarına kadar bir faaliyet içerinde olan Yenimahalle Belediyesinin yeni dönemdeki hedefi Cumhuriyet Akademisini kurmak olduğu Fethi Yaşar’ın seçim vaatleri arasında.