18 Nisan 2020 Cumartesi

BELEDİYELERİ İLE GELDİLER BELEDİYELERİMİZLE GİDECEKLER



CHP’li Belediyeler sosyal yardım faaliyetleri ile AKP iktidarının elbette ki iktidarın temsil edildiği yerin merkezi, sarayın tam da bam teline basıyor.
                                                                                                                                  CHP’li belediyeler çok geniş anlamda sosyal yardımlar yapıyor.
                                                                                                                                  Sosyal yardımlar yoluyla oy alan bu yolla iktidarını sürdüren AKP bu durumdan çok korkmuş çok ürkmüş olmalı ki son bir ay içinde CHP’li belediyelerin sosyal yardımlarını durdurmak için akıl almaz engellemeler ardından soruşturmalar başlattı.

CHP’li Belediyelerin elbette daha öncesi var ama korona virus’unun tüm yurdu sarıp salgın halini almasından sonra daha da artan, işini aşını kaybeden yoksul halk kesimlerinin ihtiyaçlarını karşılamaya dönük faaliyetleri bir/bir yasaklanıyor.



İlk yasak ve soruşturma Ankara ve İstanbul belediyelerinin ihtiyaç sahiplerine iletilmek üzere kamu bankalarına açtıkları hesaplarını dondurma ile başladı.

Güya CHP’li belediyeler bu şekilde davranarak “Devlet içinde devlet olma amacındalar” mış.

                                                                                                                                     Aynı günlerde basına yansıyan haberlerden öğrendik ki. AKP’nin koalisyon ortağı İsmail Ağa cemati verdiği IBAN’la müritlerine dağıtılmak üzere bağış kampanyası başlatmıştı. En küçük hesabı Sayıştay denetiminde olan belediyeler  “devlet içinde devlet” olmakla suçlanırken bir tarikat bir cemaatin bağış kampanyasını doğal karşılıyordu AKP.


AKP iktidarının hukuka, mantığa, ahlaka aykırı yasağının daha dumanı tüterken CHP’li Eskişehir ve Odun pazarı belediyelerinin yıllardır faaliyette olan yoksullara yemek dağıtan aş evlerine hayırseverlerin bağışlarının toplandığı banka hesabı dondurulup bağış alınması yasaklandı.


AKP’nin CHP’li belediyelerin sosyal yardımlarının önünü kesme kararlılığı sınır tanımadı. İstanbul, Ankara, Eskişehir belediyelerinin yardımlarının halka ulaşmaması için engeller çıkaran Saray yönetimi bu kez CHP’li Mersin belediyesin sokağa çıkma yasağının olduğu hafta sonlarında ücretsiz halk ekmek dağıtımını yasak koyarak önledi.

 LEDİYE
Sağlık tesislerinin yetersiz kaldığı iktidarın 45 gün sonrası için İstanbul’un iki yakasına iki sahra hastanesi yaptırmak için ihale ettiği hastanelerin inşa çalışmaları sürerken CHP’li Adana belediyesinin kendi olanakları ile yaptırdığı 1000 yataklı sahra hastanesini 10 doktor 20 hemşire ve diğer personelleri ile sağlık bakanlığına devretme isteği, AKP iktidarı tarafından hastane mühürlenip kapatılarak yanıtladı. Böyle bir akıl tutulması olabilir mi. Bu günlerde en ihtiyaç duyulan şey hastane olmasına rağmen sırf CHP’li belediye tarafından yapıldı diye kapatılması sağlıklı bir düşünce yapısının eseri olamaz.


Bu kin bu yasaklar kime karşı?
                                                                                                                                 CHP’li belediye başkanlarına mı?

Bu yardımlara ihtiyaçları olan halka karşı mı?

Görünen o ki her ikisine de karşı.

AKP bu yaptıkları ile “18 yılda yoksulluğu ben yarattım yarattığım yoksula sosyal yardım ederek oyumu koruyup iktidarda kalıyorum. Bu düzenime CHP’li belediyelerin çomak sokmasını istemiyorum” demeye getiriyor.


Toplumun tüm yoksul ezilen kesimleri başta olmak üzere, emeğiyle geçinenlerin, işsizlerin, köylülerin, esnafın, kadınların, çocukların, gençlerin, engellilerin, sorun ihtiyaç ve taleplerine öncelik veren CHP’li belediyelerin halka dokunan faaliyetlerini yasaklamak AKP iktidarının gidişini engelleyemeyeceğe benziyor.

Belediyelerle geldiler belediyelerle gidecekler.