17 Ocak 2022 Pazartesi

İÇ ANADOLU BELEDİYELER BİRLİĞİNİN BAŞARILI İSMİ SALİM ÇORUK BİRLİĞİ ANLATTI

 


 


                      1991 yılında dönemin Ankara Büyük Şehir Belediye başkanı Murat Karayalçın’ın önderliğinde kurulan İç Anadolu Belediyeler Birliği uzun süre büyümeden varlığını sürdürdü.

Merkezi Ankara’da bulunan birliğin genel sekreterliğine önce Salim Çoruk’un atanması ardından da genel başkanlığa Fethi Yaşar’ın genel başkan olmasıyla birlikte İç Anadolu Belediyeler Birliği çok hızlı bir şekilde büyüyüp genişleyerek en büyük bölge belediye birliği haline geldi.

Bu başarılı büyümede elbette ki genel sekreter olarak görevinin daha fazlasını yapan Salim Çoruk’un payı azımsanamayacak kadar fazla.

Salim Çoruk’la İç Anadolu Belediyeler Birliğini ve Birliğin hızla büyümesini konuştuk

 


Yunus BÜLBÜL: Sayın genel sekreterim, İç Anadolu Belediyeler Birliği’ne gelişinizden ve kendinizden bahseder misiniz?

Salim ÇORUK: Atılım Üniversitesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Yüksek Lisans Mezunuyum. Memuriyet hayatım Adalet Bakanlığında başladı. Daha sonra bakanlığın değişik birimlerinde görev aldım. En son Ankara Adliyesi idari işler müdürü olarak çalıştım. Oradan Aksaray Üniversitesine yatay geçiş yaptım. Orada şube müdürlüğü ve fakülte sekreterliği görevlerinde bulundum. O görevdeyken de İç Anadolu Belediyeler Birliği’ne 2008 yılında, genel sekreter olarak geldim. 13 yıldan bu yana da kesintisiz olarak görevdeyim.Birlikte 13 yıldan beri görev yapmama, daha önce iki değişik başkan ile çalışmama rağmen Birliğin ve benim en başarılı olduğumuz dönem için, Sayın Fethi Yaşar’ın Birlik başkanlığına geldiği dönem dersem hiç de abartı yapmış olmam. Fethi başkanım hem Birliğin önünü hem Birliğe üye belediyelerin, başkanlarının hem de şahsen benim öneri görüş ve tavsiyeleri ile sürekli önünü açan birisi oldu. Ben şahsen yerel belediyeciliği kendinden öğrendim, iletişimi kendinden öğrendim. Üniversitede yüksek lisans yaptım ama esas lisansım başkanımla görev yaptığım bu dönemde oldu.



BÜLBÜL: Biraz Birlikten bahseder misiniz?

ÇORUK: Birliğimiz İç İşleri Bakanlığına bağlı bir kamu kurumu olup, 5353 sayılı Mahalli İdareler Kanununa göre kurulmuştur. Türkiye Belediyeler Birliğinden bizim Birliğimiz farklıdır. Türkiye Belediyeler Birliğine, Türkiye’deki tüm belediyeler doğal üyedir. İç Anadolu Belediyeler Birliğine ise doğal üyelik söz konusu değil, belediyelerimizin gönüllü üyeliği söz konusudur. Birliğimize üye olmak isteyen belediye, kendi meclisinden karar alır, üyelik talebi Birliğimize gelir, Birliğimiz meclisi üyelik talebini onaylar. Bu talep ve onay kararını Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yollarız. Bakanlık onayından sonra, talepte bulunan belediyenin üyeliği gerçekleşir. Bizim Birliğimizin devletten aldığı herhangi bir geliri söz konusu değildir. Birliğin geliri, üye belediyelerimizin genel bütçeden aldığı yıllık payın 1.5/1000’dur.

BÜLBÜL: Türkiye Belediyeler Birliğinin, İç Anadolu Belediyeler Birliğine bir nakdi yardımı oluyor mu?

ÇORUK: Yok, böyle bir yardım almıyoruz. Gelirlerimizin tamamı üye belediyelerimizden geliyor. Üye belediyelerimiz İller Bankasından aldıkları paradan direkt bize aktarırlar. Biz, bize gelen bu paraları çok adil bir şekilde özellikle küçük ve orta ölçekli belediyelerin ihtiyaçlarına göre harcıyoruz.

Bir anlamda İç Anadolu Belediyeler Birliği’nce, Robin Hood misali, varlıklı olan zengin belediyelerimizden alıp, imkanı kısıtlı fakir belediyelerimize veriyoruz. Onlara çok ciddi katkılar sunuyoruz. Pandemi sürecinde 40 civarında belediyemizin parkını düzenleyip yaptık, oyun grupları, çöp konteynırları, banklar ve benzeri katkılarda bulunduk.



BÜLBÜL: Yaptığınız bu parkların, proje ve peyzaj projelerini de siz mi yapıyorsunuz?

ÇORUK: Tabii ki. Zaten küçük ölçekli belediyelerimizin bünyesinde bu işleri yapacak teknik kadro ve personelleri yok. Tümünü biz yapıyoruz. Son yaptığımız parkın Osmaniye’de açılışını yapacağız. Belediyemiz de nezaket gösterip, parka başkanımız Fethi Yaşar’ın adını vermiş. Ayrıca yirmiye yakın belediyeden, yaptığı taziye evi; belediye binası vs gibi belediyenin mimari teknik projelerini yine biz çizerek, mühendis mimar ara eleman desteği ile biz yaptık, yapıyoruz. Bu arada yapımlarına da ciddi manada mali destek aktarıyoruz. Birlik yardımlarını yaparken asla parti ayrımı yapmıyoruz. Belediyenin hangi partiye ait olduğuna bakmayız. Kıstasımız ihtiyaç sahibi mi değil mi ona bakıyoruz. Bizim belediyeler arasında parti gözetmemiz söz konusu olsa, Birliğimizin her gün büyümesi söz konusu olamaz.



BÜLBÜL: Birliğin üye yapısına baktığımda dikkati çeken şu: Birlik, İç Anadolu Belediyeler Birliği olarak kurulmuş ve İç Anadolu bölgesine bağlı iller de belli. Fakat Birlik, Karadeniz, Ege, Akdeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu bölgesinden de birçok belediyeyi bünyesinde barındırıyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?

ÇORUK: Çok doğru söylüyorsunuz. Adımız İç Anadolu ama bir Türkiye mozaiği gibiyiz. Kırklareli’nden Kars’ına,Zonguldak’tan Adana’ya, İzmir’den Tunceli’ye, Kahramanmaraş’tan Antep’e, İstanbul’a kadar her yerden üyelerimiz var. Bize geliyorlar. Niye geliyorlar? Çünkü biz belediyelerden aldığımızı adil bir şekilde yeniden belediyelerimize aktarıyoruz. Bize gelen yardım taleplerini değerlendirirken, başkanımız Fethi Yaşar “Yardım talep eden belediye hangi partiden?” diye sormaz, “Bu belediye daha önce yardım almış mı? Almışsa ne tür yardım almış?” onu sorar. Bizim bu durumumuzu Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Fatma Şahin de “Bölge belediye birlikleri içinde en fazla üyeye sahip, en etkin çalışan, en çok katkı sağlayan birlik, İç Anadolu Belediyeler Birliğidir.” diyerek bizi övmektedir.



BÜLBÜL: Üye belediyelerin eğitimi konusundan da bahseder misiniz?

ÇORUK: Asıl hizmetlerimizin başında, üye belediyelerimizin gerek başkanlarına, gerekse de zabıta; mali hizmetler; imar ve diğer personellerine alanında uzman kişilerce, kimi zaman yerinde kimi zaman Antalya’da kimi zaman Ankara’da meslek gruplarına göre eğitimler vermekteyiz. Diğer faaliyet alanlarında olduğu gibi eğitim alanında da öbür bölge birliklerine fark atıyoruz. Bunun en büyük nedeni, Birlik başkanımız Fethi Beyin yerel belediyecilik alanındaki başarısını Birliğimize yansıtması olmuştur.

BÜLBÜL: Birlik üyesi belediyelere proje eğitim ve kimi zamanda nakdi yardımlarda bulunuyorsunuz. Bunlar dışında ne gibi çalışmalarınız oldu ya da olacak?

ÇORUK: Tüm belediyelerimizin çok ciddi sorunları var. Belediyelerin gelirleri ile ilgili lobi faaliyetlerimiz var. Görevimiz gereği kırka yakın ülkeye gittik, bu ülkelerin gelirlerini ve gelir yasalarını inceledik. Bizim belediyelerimizin genel bütçeden aldıkları pay % 6. Dünyada özellikle Avrupa ülkelerinde bu pay %24-26 oranında. Bu orana rağmen belediyeleriz hizmette devrim yapıyor. Biz bu oranı %6’lık oranı birkaç puan yukarı çıkarırmıyızın çalışması içindeyiz. Bu konuda yasa taslağı hazırlayıp ilgili birimlere TBB ile birlikte sunduk. Fethi Bey Yenimahalle Belediyesi ile ilgili sorunları iletmek üzere Sayın Cumhurbaşkanımız ile görüşmeye gittiğinde hazırladığımız bu yasa taslağını Cumhurbaşkanına verdi. Ayrıca bu yasa taslağımızı hem TBMM’de grubu bulunan tüm siyasi parti liderlerine hem de yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcılarına takdim ederek Birliğimizin görüşlerini aktardım. Umudumuz bu yasa taslağı önerimiz TBMM’den geçerek yasalaşır ve tüm belediyelerimiz rahat bir nefes alır. Personel maaşını dahi ödeyemeyen belediyelerimiz var. Maalesef genel bütçeden aldıkları pay buna bile yetmiyor. Belediye gelirlerinde en büyük pay inşaat ruhsatları, o alanda ki durgunluk belediyelerimiz çok etkiledi.



BÜLBÜL: Türkiye Belediyeler Birliği ile organik bir birliğiniz söz konusu mu?

ÇORUK: Ayrı tüzel kişiliklerimiz var. Bizim üyelerimiz de oranın doğal üyesi. Çatı örgütü gibi diyebiliriz. Ama ast üst gibi bir ilişkimiz söz konusu değil.

BÜLBÜL: TBB’den sizin zaman zaman bir talebiniz oluyor mu?

ÇORUK: Elbette bizim talepleriz oluyor. Örneğin birlik üyelerimize verdiğimiz eğitim giderlerinin bir kısmını karşılıyorlar. Gerçi 1.5 yıldır pandemi nedeniyle gidemiyoruz ama yurtdışına yaptığımız bazı teknik gezilere sponsorluk yapıyorlar. Ayrıca TBB çok sayıda aracı, iş makinesini belediyelere hibe ediyor. Biz de birlik olarak gücümüzü kullanıp bu hibeleri takip ediyor hibelerin üyelerimize yapılmasının takipçisi oluyoruz.



BÜLBÜL: İç Anadolu bölgesini geçtim, Ankara’yı geçtim, diğer bölgelerden birçok belediye Birliğinize üye olurken, Çankaya belediyesinin iki dönem başkanlığını yaptığı Birlikten ayrılması; Birlik üyesi olmamasını neye bağlıyorsunuz?

ÇORUK: Ben bürokratım. Onlarınki siyasi bir tercih, benim yorum yapmam doğru olmaz. Ama bir kere Birliğimizin merkezi Çankaya Belediyesi bölgesinde ikincisi Çankaya Belediye başkanları sizin de belirttiğiniz gibi iki dönem Birliğimizin başkanlığını yaptı. Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’in seçilmesi sonrası birliğimizden ayrıldılar. Neden ayrıldıkları konusunda sağlıklı bir yanıt da alamadık. Yeniden Birliğe üye olmaları başkanın ve meclisinin takdiridir. Birlik binamıza gelen belediye başkanlarımız haritada Çankaya Belediyemizi üyelerimiz arasında görmeyince meraklanıyorlar. Çankaya Belediyemizi en kısa zamanda görmek elbette ki arzumuz.

BÜLBÜL- Teşekkürler başarılar diliyorum yolunuz açık olsun sayın genel sekreterim.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

15 Ocak 2022 Cumartesi

TÜRKİYEDE CEMAAT VE TARİKATLARIN ADLARI SAYILARI



         TÜRKİYEDE CEMAAT VE TARİKATLARIN ADLARI SAYILARI

Kapalı bir ilişki ağı içinde yaşayan tarikatlar ve bunlardan doğup çoğalan cemaatler kurdukları vakıflar ve holdingler ağıyla büyük kentler başta olmak üzere tüm Türkiye’de faaliyetteler.

Dört ana tarikattan çoğalan kalbur üstü cemaatlerin sayısı bilindiği kadarıyla 38’dir.Post çoğunlukla babadan oğula,kardeşe bazen damatlara da geçiyor.

Cemaatlerin geneli siyasetle içli dışlıdır.Sürekli olarak iktidarda kim varsa onu desteklerler.Durakta beklemeyi pek sevmezler.

Cemaatin müridine göre şeyh Allah’ın ya da Hz.Muhammed’in  yeryüzündeki vekili olarak görülür ve ona o manada itaat eder bağlılık gösterir.Cemaatte bireyin iradesi yoktur.Şeyhin sözü Allah’ın kelamı hükmünde kabul edilir.Cemaat ve tarikatlar bir birlerini sevmezler bir cemaat diğer cemaati sapkınlıkla suçlar.

Cemaatin müritleri bir birlerinden kız alıp verirler,arkadaşlıkları beraberdir. Böylece bağları daha da kuvvetlenir.Alış verişi yine kendi aralarında yaparlar.

Cemaatlerin geliri eğitim faaliyetleri ve ticari tüm faaliyetlerden elde edilen gelirler ile müritlerin katkısı zekatlar vs’dir.Cemaatler mali trafiği vakıflar ve holdingler aracılığı ile sürdürürler.Paranın kontrolü tamamen cemaat önderi şeyhtedir.Çünkü şeyh bilir ki para kimde ise güç ondadır. 

Yurtlar okullar dershaneler bekar evleri kullanılarak hedef kitle olarak belirlenen 15-30 yaş arasındakilerle arkadaşlık kurulur dini hassasiyetler temelinde kişilik verilerek cemaatin hedefleri doğrultusunda kullanıma hazır hale getirilir

Cemaat önderinin olmadık kerametlerini olmuş gibi bir birlerine anlatarak şeyhi olağanüstü bir güç sahibi gösterirler görürler.Cemaatler girilmesi kolay çıkılması çok zor olan yapılardır.Şeyhin bir istediğini yerine getirmek Uhud şavaşında peygamberin yanında cenk etmek gibi bir olayken,Cemaatten ayrılmak isteyenlere “yer yüzündeki bütün kötülüklerle baş başa kalacaksın” denilerek korku salınıp engellenmek istenir.

Her cemaatin İslam anlayışı farklıdır.Cemaat önderleri kendi çıkar anlayışına uygun olarak İslam’ı farklı şekilde yorumlarlar.



Türkiye’nin en güçlü tarikatı Nakşibendi’lerdir.

Nakşiler:İskender paşa cemaati,Erenköy cemaati,İsmail ağa cemaati,Tufancılar,Süleymancılar Hazneviler,Reyhani tekkesi,Zilan cemaati ve En büyük ana kol Nurcular olmak üzere on cemaate ayrılır.

Nurcular yine kendi arasında Yeni Asyacılar,Yeni nesilciler,Kırkıncı hocacılar,Fetullahcılar, Işıkcılar,Azmendiler,MedZehra,Zehra Vakfı,M.Sungur ağbi.M.Kurtoğlu ağbeyciler,Melamiler ve Yahyalı cemaati olarak on iki guruba ayrılırlar.

HALVETİYE Tarikatı ise kendi içinde Şabaniye,Cerrahiler,Ticaniler,İpek Yolu ve Uşşaki cemaatleri olmak üzere beş guruba ayrılır.

RUFAİ Tarikatı ise yine kendi içinde Çorum dergahı,Mehmet efendi dergahı,Maarifiler,Antakiler dört kola ayrılırlar.

KADİRİLER Tarikatı ise

 Muhammediye,Galibiyeler,İcmalciler,Tillocular olmak üzere kendi içlerinde dörde ayrılır.

Tüm bu Cemaatler içinde ekonomik ve siyasi gücü elinde bulunduran en büyük cematlerse.

1-Fetullah Gülenciler.Türkiye’nin tarikat ve cemaat yaşamında Nurcular ağırlıklı yer işgal ediyor.Tarikatın en etkili ismi Fetullah Gülen.Etkinlik alanı tüm Türkiye.Faaliyet alanını tarikat okulları aracılığı ile Afrika’dan Asya’ya kadar uzattı.Akyazılılar ve Türkiye Öğretmen vakfı gibi kuruluşlarla başlayan örgütlenmesi pek çok değişik alanda yatırıma dönüştürerek dev bir ekonomik güce ulaştı.Bilhassa AKP iktidarı döneminde TSK,emniyer Yargı başta olmak üzere devletin tüm bürokratik mekanizmalarını ele geçirerek paralel devlet yönetimi kuracak duruma gelmişken iktidar ortağı durumundaki AKP’nin iktidar gücünü kullanması sonucu 2013 ve 15 Temmuz sonrası yapılan operasyonlarla büyük darbe yiyerek yer altına çekildi.  


2-Menzilciler:Nakşibendi tarikatının Menzil kolu adını Adıyaman’ın menzil köyünden alıyor.Cemaatin en ünlü ismi uğradığı zehirli iğne saldırısı sonrası ölen Raşit Erol’dur.Raşit Erol’un ölümünden sonra yerine kardeşi Aldülbaki Erol geçti.Kardeşi Fevzettin Erol ise cemaatin Ankara ve Afyon çevresi örgütlenmesini sürdürüyor.Ankara ve çevresi “Semerkant Grubu” olarak adlandırılıyor.Cemaatin bu adla yayım yapan televizyonu ve dergisi de var.Cemaate bağlı holdinglerin belediyelerden aldığı ihaleler.Sağlık bakanlığı ve emniyet teşkilatı içinde en örgütlü güç olduğu bilinen diğer bir gerçek.Allahın vekili anlamına gelen GAVS adını kullanan  menzil şeyhinin torunun taht üzerinde çektirdiği resimler son günlerde günde olmaya devam etmektedir.Cemaatin Ankara ve Menzil merkezleri uyuşturucudan ve alkol bağımlılığından kurtulmak isteyenlerin ilgi odağıdır.

 

İsmail ağa Cemaati:Kurucusu Ebu İshak İsmail efendi,1723’te fatihte adını taşıyan camiyi yaptırdı.Bu camide edindiği müritlerle cemaatini oluşturdu.Daha sonraları görevi İsmail ağa camii imamı Mahmut Ustaosmanoğlu devraldı.Cemaatin merkezi İstanbul Fatih’te Türkiye’nin en dikkat çeken İslami gettosunu oluşturdu.SARIK şalvar ve cübbeli giyimleri ile diğer Nakşibendi guruplarından ayrılıyorlar.

Süleymancılar: Kurucusu Süleyman Hilmi Tunahan’dır.Kurduğu Kuran kurslarında öğrencileri onun mehtiliğine iman ederek cemaatini oluşturdular.İlk olarak Ege ve Akdeniz bölgelerinde güçlenen Süleymancılar zamanla tüm yurda yayıldılar.Faaliyetlerini “Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Dernekleri” adı altında yürüten cemaate bağlı 3000 civarında Kuran Kursu ve yüzlerce dernek vakıf şirket  vardır.



Kökü adı ne olursa olsun tüm Tarikat ve Cemaatlerin tek hedefi vardır.

O hedef  Laik Türkiye Cumhuriyetinin yıkıp yerine İslami esaslara dayalı bir din devleti kurmaktır.

Günümüzde bu cemaatlerin çoğalıp ekonomik ve siyasi güç elde etmesinin ana nedeni aynı hedefe yürüyen AKP’nin iktidar olmasıdır.