30 Ocak 2017 Pazartesi

CHP ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİ ANAYASA MAHKEMESİNE GÖTÜRMEMELİ


                                                                                                                                                           Türkiye’nin rejimini değiştirip tek adamlığa geçişi hedefleyen anayasa değişikliği,AKP ve MHP ittifakıyla önce TBMM anayasa komisyonunda sonrada genel kurulda kavgalar vurmalar kırmalar eşliğinde gündüz başlayıp ertesi gün şafak vakitlerine kadar süren seri görüşmeler sonunda 21 Ocak 2017 günü tamamlandı.
Cumhurbaşkanlığı sistemi ile parlamenter yaşamı bitiren anayasa değişikliği teklifi 10 günde tartışıla/tartışıla meclisten geçti ama ne hikmetse meclisten geçen yasa 5 km ötedeki Cumhurbaşkanının sarayına 10 günde gönderilemedi.  
Deşikliğe pek hevesli olan,AKP ve Erdoğan yasa değişikliğinin meclisten hızla geçirilmesi için ne kadar çaba sarf ettiklerini gördük yaşadık.Peki şimdi yasanın CB Erdoğan’ın onayı sonrasında referandum sürecinin başlaması için gerekli işlemler neden ağırdan alınıyor.
Şu artık açık,net olarak ortada.MHP seçmeni zaten değişiklik teklifine ekseriyetle karşı.Esas sürpriz AKP seçmen tabanının tepkisi.Değişikliğe evet demeyecek olan AKP’li seçmenin oranı en az %10.Bu oran 7 Haziran seçim sonuçlarında AKP’nin aldığı %40.98 lik oy oranının da altında .%38-39 oranına kadar düştüğü Erdoğan’a sunulan kamuoyu anketlerinde yer alıyor.
Bu oran üzerine MHP seçmeninden gelecek %3 bilemedin %4 lük destek eklendiğinde bile referandumda evet oylarının %44-45 arasında kalacağı bilgisi Erdoğan cephesini ciddi/ciddi düşündürmekte.
Erdoğan’ın kurmayları “efendim siz meydanlara çıkarsanız bu oranlar değişir” diye ikna etmeye çalışsa da 7 Haziran 2015 seçimleri öncesi Erdoğan’nın meydanlara çıkıp AKP’ye oy istemesinin halkta olumsuz etki yapması sonucu AKP oylarında bir düşüş görüldüğü bir gerçek .Bu gerçekten hareketle “meydanlara bel bağlamayalım” diyen kimi danışmanlar Erdoğan’a konu ile ilgili olarak iki yol önermekte.
İkinci bir 7 Haziran korkusu yaşamak istemeyen Erdoğan’a önerilen iki yol şöyle. Birinci öneri ülkenin içinde bulunduğu şartlardan sanki Erdoğan’ın yeni haberi oluyormuşçasına “referandum ülke içinde ayrıştırmayı körükleyebilir,şu an daha büyük sorunlarla karşı karşıyayız” filan diyerek yasayı bir şekilde onaylamayıp TBMM’ye geri göndermesi öneriliyor. Bu öneriye göre Erdoğan kendi konumundan fazla ülke menfaatini koruyan bir devlet adamı konumuna yükseltilmek isteniyor.
İkinci öneri ise,bu önerinin gerçekleşmesi daha kuvvetli bir ihtimal.Erdoğan yasayı onaylamasının ardından,CHP’nin yasanın iptali için anayasa mahkemesine taşıması halinde,yasa değişikliğinin,emir komuta içinde anayasa mahkemesine bozdurmasıdır.             Bu yol mağdur rolü oynamaya alışkın olan Erdoğan’a yeni bir fırsat yaratacaktır.“İşte görüyorsunuz vesayet rejimi devam ediyor milli iradeye gem vuruyorlar verin dört yüz vekili bu işi çözelim” diyerek erken seçime gitmesi öneriliyor. Bu öneriye göre Türkiye’de hala vesayet rejimi devam etmekte,o halde yapılacak erken seçimde AKP’ye oy verilmeli ki milli irade tam hakim olsun.
Şu net olarak açığa çıktı ki,AKP içindeki liberal,merkez sağ,ve azda olsa sosyal demokrat seçmen,CB Erdoğan için hazırlanan rejim değişikliğine evet demiyor.                                          Hayır oyları %10 civarı bir üstünlüğe sahip.                                                                                  Erdoğan ve AKP bunu gördü,biliyor.
Erdoğan,bu işten nasıl ucuz ve de  kazanarak sıyrılır çıkarım arayışında.CHP CB Erdoğan’a önerilen ikinci yol için,Anayasa mahkemesine iptal davası açarak bu fırsatı vermemeli.

 Hukuku bir kenara bırakarak tamamen iktidarın siyasi bir organına dönüşen anayasa mahkemesi, OHAL gereğince çıkarılan KHK’lerin anayasaya aykırılığı için yapılan başvuruyu muhtemelen saraydan aldığı talimat gereği,yetki alanımda değil diye ret etmesi daha çok yenidir.

Yine muhtemelen böyle olacak,CHP’nin Anayasa mahkemesine yapacağı başvuru kabul edilecektir.                                                                                                                                         Sonra malum mağduriyet,milli irade,CHP vesayeti filan falan vs.CB Erdoğan böylece bir taşla iki kuş vuracak, kaybedeceği referanduma gitmekten kurtulacağı gibi yarattığı mağduriyetin yıllarca nimetini yiyecektir.                                                                                                               CHP buna fırsat vermemek adına anayasa mahkemesine gitmemeli,anayasa mahkemesine giderek CB Erdoğan’a istediği fırsatı vermemelidir.



29 Ocak 2017 Pazar

GÖZLER MHP’DE AMA ESAS AKP SEÇMENİNDE HAYIRCILAR VAR

Halk arasında bir söz vardır,her zaman iki kere iki dört etmez diye.Türkiye’nin yönetim şeklinin değiştirilmesinin amaçlandığı anayasa değişikliğinin oylanacağı referandumda bu söz bir kez daha doğrulanacak.
AKP’nin iktidara tam olarak sahip olup devletin tüm organlarına hükmettiği 2009 yılından itibaren başkanlık hayali Erdoğan’ın rüyalarını süslemeye başladı.Bu rüya 2011 seçim sandıklarına gömülü kaldı.
2011-2015 arası hep dillendirildi.2015 genel seçimlerinin ana propaganda malzemesi oldu.Seçmen açık açık/açık tehdit edildi. “verin 400 vekili bu iş güzellikle çözülsün” “ya başkanlık ya kaos” sözleri mıh gibi zihinlere çakıldı.                                                         Seçmen 7 Haziran 2015’de bu tehditlere pabuç bırakmadı.Bırakın başkanlık için istenilen 400 vekili vermeyi AKP’ye tek başına iktidarı vermedi.Halkın yaptığı seçim sonuçları tanınmadı.Toplumun ilk defa duyduğu “istikşafi” görüşme adı altında toplum oyalanarak,Ana muhalefet partisi CHP’ye hükümeti kurma görevi dahi verilmeden erken seçim kararı alındı. Sen misin başkanlık içim istenilen 400 vekili vermeyen toplum cezalandırılarak “ya başkanlık ya kaos” sözü devreye sokuldu.Gerisi malum her yer bomba her yer ölüm her çatışma.
1 Kasım seçimlerinde aman kaos olmasında tek AKP iktidarda kalsın diyen seçmen,bu kez AKP’ye %50 oranında oy vererek yeniden iktidar olmasını sağladı.Sağladı ama Erdoğan’a başkanlık yolunu yine açmadı.
Hiç beklenmeyen bir anda,Devlet Bahçeli’nin “Erdoğan yasalara uymuyorsa yasaları Erdoğan’a uyduralım”  sözü sonrası AKP başkanlık içeren anayasa değişiklik teklifini TBMM’ye taşıdı.AKP ve MHP milletvekillerinin oyları ile meclisten geçti.Sonrası malum.
İlk bakışta başkanlık yanlıların hesabı her zamanki gibi iki kere iki dört eder mantığı evetler çantada keklik görüldü. Öyle ya 1 Kasım seçim sonuçlarına göre AKP’nin 49.47 MHP’nin 11.90’lık oylarının toplamı %62’lik çoğunluğa denk geldiğine göre bu iş referandumda kesinlikle evet oylarının açık ara farkı ile sonuçlanacaktı.
İşte burada matematikçilerin iki kere iki dört eder sözlerinin yerini,Halkın her zaman iki kere iki her zaman dört etmez sözünün doğruluğu kendini göstermeye başladı.Keza siyasette de iki kere ili her zaman dört etmezdi.
MHP seçmeninin çok büyük bir çoğunluğu referandumda başkanlığa evet demiyor,bu biliniyor.Fakat esas çatlak AKP seçmeninde.Bu kez,AKP’yi AKP yapan liberal ve merkez ılımlı sağ seçmen “eeee artık yeter” “bu kadarı da fazla” “daha nereye kadar” gibi sözlerle Erdoğan’a başkanlık yolunu açan onu padişahtan da öte yetkilerle donatan anayasa değişikliğine karşı.
Hem parti içi hem ülke genelinde seçmen nabzını sürekli ölçtüren anketler yaptıran Recep Erdoğan’ın bu verilerden habersiz olması mümkün değil. Bu durum elbette AKP ve Erdoğan tarafından fazlasıyla biliniyor. Siz öyle bakmayın başbakan Binali Yıldırım’ın yüksek perdeden sallayıp %70’ler civarında evet bekliyoruz demesine.                                                                Siz hiç Erdoğan’ın referandumun olası sonuçları ile rakam açıkladığını duydunuz mu. Açıklayamaz çünkü durum beklediğinden çok kötü.
Referandum sonuçlarından emin olmayan,7 Haziran kabusu gibi bir yenilgi tatmak istemeyen Erdoğan’ın önünde iki yol var.                                                                                                  Birinci yol ülkenin içinde bulunduğu şartlardan sanki yeni haberi oluyormuşçasına “referandum ülke içinde ayrıştırmayı körükleyebilir” filan diyerek yasayı süresi içinde onaylamayıp TBMM’ye geri gönderebilir.
İkinci yol ise, bu yol daha kuvvetli bir ihtimaldir.CHP’nin iptal için anayasa mahkemesine taşıması halinde, yasa değişikliğini  bir emir komuta içinde anayasa mahkemesine bozdurmasıdır.Bu yol mağdur rolü oynamaya pek yatkın olan Erdoğan’a yeni bir fırsat yaratacak “işte görüyorsunuz vesayet rejimi devam ediyor milli iradeye gem vuruyorlar verin dört yüz vekili bu işi çözelim” diyerek erken seçim yolunu açtıracaktır.
    
 
  


28 Ocak 2017 Cumartesi

BASKI ORTAMINDA REFERANDUMA GİDİLİYOR

REFERANDUM RESİMLERİ ile ilgili görsel sonucu
Genç dinamik muhalefeti ayağa kaldıran “gezi direnişi” sırasında gençlerin kendilerine biber gazı sıkan polislere karşı söylediği sloganımsı bir şarkı vardı Sık bakalım, sık bakalım/Biber gazı sık bakalım/Kaskını çıkar, copunu bırak/Delikanlı kim bakalım”.
Yedek lastik MHP'nin desteğiyle, Erdoğan’ın çok istediği başkanlığa şu ya da bu isim altında sahip olması için referanduma gidiyoruz.
Bu aşamaya nasıl geldiğimiz hepimizin hafızasında.
Konuyu gündeme getirmekle görevlendirilen Devlet Bahceli'nin çağrısı ile işin yasal kılıfının hazırlanması için düğmeye basıldı.
Ülkenin Yönetim şekli, yani rejim değişikliği yapılacaktır.Anayasa maddeleri üzerinde yapılacak değişiklikler TBMM'ye geldi.                                                                                                            Daha önceleri örneğini çok gördüğümüz, teşvik,ikna,vaat gibi bir çok yol ve yöntem devreye sokularak bir şekilde referandum barajı olan 330 sayısı bulunarak referandum yolu açıldı..
İktidar yıllardır ne olsa “millete soralım” lafını ağzına sakız etmiş sürekli tekrarlıyor “millete soralım” ”millete soralım”.                                                                                                      Akp/Erdoğan yapılanması milletin istemlerine çok mu değer veriyor.                                                    Yok,ne alaka.
Millet emeklisine insanca yaşayacak şekilde yeterli emekli maaşı istiyor.
Emekliye yeterli maaş veriyor mu.                                                                                                         Tabii ki hayır.
Millet Asgari ücret bir ailenin geçimi için yeterli olsun diyor.Çoğu yerde bir ev kirasını dahi  karşılamaktan uzak.                                                                                                                         Asgari ücreti sefalet ücreti olmaktan çıkarıyor mu.
Ne gezer.
Millet rüşvet bitsin diyor.
Millet yolsuzluk bitsin diyor.
Millet kamu malı eşe dosta hısım akrabaya peşkeş çekilmesin devlet soyulmasın diyor.
Millet yurdumun insanları kişisel istikbal adına bir birine düşman edilmesin kan akmasın ülkede barış olsun huzur olsun diyor.
Doğuda on binlerce ev terörle mücadele adına yıkıldı kentler virane,şu kış kıyamette insanlar dışarıda,çocuklar okulsuz kaldı,millet doğuda sürüp giden çatışmalar bitsin diyor.
Millet Suriye’yi karıştırdınız iç savaştan kaçan huyu suyu yaşamı bize benzemez milyonlarca Suriye’liyi ülkenin başına bela yaptınız bunları istemiyoruz diyor.
Millet iş diyor.
Millet gelecek diyor.
Millet itibarlı Türkiye diyor
Daha çok şey diyor.                                                                                                                               Siz milletin hangi dediğini yapıyorsunuz.
Milletin istediği,milletin dediği hiç bir şeyi yapmayacaksınız.                                                                 Ama bir kişinin Recep Erdoğan’ın her şey olması için 93 yıllık Cumhuriyet’i değiştirip,yasal kılıfa büründürülmüş Diktatörlük kurmak isteyeceksiniz.
“Efendim millete soralım”
“Millet ne derse o” geçin bunları.
Evet millete soralım ama.
Sansürü kaldırın.Kapattığınız onca gazete televizyonu açın,içeri tıktığınız yüzlerce gazeteciyi serbest bırakın, tüm muhalefete özgürlük tanıyın,kayyum atama yoluyla çöktüğünüz belediyelerden elinizi çekin,muhalefet partilerinin kurultaylarına karışmayın,TMSF yoluyla,yandaşlarınıza verdiğiniz kamu malı gazetelerin televizyonların günde 24 saat resmi yayın organınız olmaktan çıkarın,devletin tüm imkanlarını referandumda halkı yönlendirmek için kullanmayın.                                                          EVET O ZAMAN  MİLLETE SORALIM.
İşte tam burada gezi direnişçilerinin kendilerine orantısız müdahale eden polisler için söylediği  Sık bakalım, sık bakalım/Biber gazı sık bakalım/Kaskını çıkar, copunu bırak/Delikanlı kim bakalım” slogan Erdoğan'ın başkanlığı için yapılacak olan referanduma Türkçe tabirle cuk diye oturuyor.