Her tarihsel olay kendi kahramanlarını yaratır.Bu
gerçek 16 Nisan referandumuna gidilen yolda bir kez daha açığa çıktı.
AKP ve Erdoğan Türkiye’deki Cumhuriyet rejimini bir
oldu bitti ye getirerek değiştirmek istiyor.16 Nisanda sandığa gidiyoruz.AKP ve
Erdoğan Devlet aygıtının tümünü ve yandaşlarının sahip olduğu 50 TV 40 Gazete
aracılığı ile yapacakları değişiklik için halkı evet dedirtmeye çalışıyor.
Devletin Valisinden Kaymakam’ına,polisinden
yargısına tümü ellerindeki kamu gücünü kullanarak değişikliğe Hayır diyenler
üzerinde akla gelmez baskı uygulanıyor.Yandaş medya denilen mekanizma en olmadık
yollarla halkın beynini nasıl yıkarım da Hayır diyenleri evete yönlendiririm arayışında. Tüm bunlara rağmen
olmuyor,olmuyor, olmuyor.Cumhuriyetle bir sorunu olmayan halk tüm zorlamalara rağmen Evet demiyor.
Ne AKP ne Erdoğan nede sonradan onlara çırak olan
Bahçeli istedikleri sonucu alamıyor.Görünen o ki yurdum insanının 17 Nisan
sabahı verdiği Hayır oyları büyük bir fark atarak, Cumhuriyet’in değişimine izin
vermeyecek.Tek adam olma isteklerini bir hayal olarak onların kafasına hapis
edecek.
Anayasa’da değişiklik tasarısının gündeme gelmesi
ile birlikte tasarıya Hayır diyen,tasarının karşısında yer alan elbette bir çok insan
oldu. TBMM’de görüşülme aşamasından itibaren konuya damgasını vuran
Deniz Baykal oldu.CHP adına mecliste yaptığı konuşmalar,ardından çeşitli TV’lerde ekrana
gelerek aydınlatmaya devam etmesi Baykal'ı yeniden gündeme oturttu.Değişikliğin referanduma götürülme kararından sonra da bu kez Baykal'ın uzun zamandır ayrı kaldığı
meydanlara halkın arasına çıkıp görev almasını zorunlu hale getirdi.
Deniz Baykal’ın hukukçu kimliği ve konuya vakıf
olması yanında hitabeti de eklenince konuşmaları toplumun büyük kesimi
tarafından ilgi ile dinlenilmesine açıklamalarının kabul görmesine sebep oldu.
Televizyonlarda defalarca izlediğim Baykal’ı canlı
olarak izlemeye gittiğimde gördüm ki,büyük bir saygı büyük ilgi
görüyor.İnsanlar onun bir an yanında olmak elini tutmak resim çektirmek hal
hatır sormak için bir birini itekliyor.
Bu rastgele bir saygı,bir özlem,sahiplenme değil.Baykal’ın
geçmişte yaşanan kişisel hatalarını öteleyip bilgeliğe sahip çıkma gibi bir
şey. Ne olursan ol,sevapların günahlarından fazladır,sen bizimsin anlayışıyla
sahip çıkmadır.
Bu referandum sürecinde
sol adına sahaya çıkan,il/il ilçe/ilçe gidip halka doğruları anlatan Deniz
Baykal halkla yeniden bütünleşerek sanki küllerinden yeniden doğuyor.Bu doğuş ileride
CHP siyasetine bir damga vurur mu,vurabilir,vurur.
Baykal dışında CHP içinden biri daha var.O Muharrem
İnce.Parti meclisi üyesi değil,Genel başkan yardımcısı değil sadece CHP Yalova
milletvekili.Ama bu süreçte ayak basmadığı il ilçe kalmamak üzere yollara
düştü,müthiş ilgi görüyor.Bu dönemde solun Deniz Baykal’dan sonra yarattığı
ikinci kahraman dersek yanlış olmaz.
17 Nisan sabahından itibaren yeniden şekillenecek
olan Türkiye siyasetinde Baykal ve İnce’nin CHP siyasetini belirleyecek 1.adam
2.adam olacaklarından zerre kadar şüphe duymuyorum.
Tüm çabaya rağmen referandum araştırma sonuçlarında
Evet eğilimi gözlemiyor Hayır diyenlerin açık ara önde gittiği kabul
görülüyorsa bunda sağ siyasetin içinden gelmiş olanların etkisi asla inkar
edilemez.
Bu gün Hayır diyenler sadece solculardan ibaret
görülmüyorsa,bunda Meral Akşener’in Sinan Ogan’ın,Koray Aydın’ın,Ümit Özdağ’ın
Temel Karamollaoğlu’nun Atilla Kayan’ın Gültekin Uysal’ın,Çetin
Açıkgöz’ün,Osman Pamukoğlu’nun Sadettin Tantan’ın hatta Ökkeş Şendil’lerin
katkısı var.
Bunların içinden bir kadın var ki o Meral Akşener. Devletin top yekün kendine rakip
gördüğü Meral Akşener bu döneme damgasını vuran isimdir.Arkasında medyası
yok.Arkasında dev holding sahibi iş adamları yok.Arkasında bir parti yok.Almış
yüreğini eline düşmüş Anadolu yollarına.Gideceği illerde valiler sıkıyönetim
ilan eder tahsis edilen salonlar iptal edilir saldırıya uğrar hakarete uğrar. Ama
o diyeceği der gideceği yere gider. Cumhuriyetin bir kadın olarak kendine
verdiği hakların farkında olarak yükümlülüklerini yerine getirir.
17 Nisan sonrası yeniden şekillenecek olan Türkiye
siyasetinin sağ kanadı, sağın yeni kahramanı Meral Akşener’in ellerinde şekil
bulup, yeniden Cumhuriyet değerlerine bağlı hale getirilecektir.