Eğer ki CHP Doğu’da Güney Doğu’da
İç Anadolu’da,Kara Deniz’de Ak Deniz’de yerelde ve genelde yoksa Ege kıyılarına
ve Trakya’ya sıkışmışsa.
Eğer ki CHP 16 yıldır
iktidarda olan bir partiyi bir milim geriletememişse.
Eğer ki CHP demokrasinin
olmazsa olmazı laiklik yıkılıp yerine İslamcı bir yönetim kurulmasını
engelleyememişse. Üstelik laik kaleler bir/bir yıkılırken CHP’nin genel başkanı
teeeeee Almanya’lardan seslenip
“Türkiye’de laiklik tehlikede değil” demişse.
Eğer ki CHP Ülkede
Cumhurbaşkanlığına yakışan,Cumhuriyet değerlerine bağlı binlerce aydın insan
varken bula/bula yarı bedevi birini Cumhurbaşkanı adayımız diye çıkarıyor
itiraz edenlere CHP genel başkanı çıkıp “tıpış
tıpış gidip oy vereceksiniz” demişse.
Eğer ki CHP Seçimlerde “Oy
verin gitsinler” dediği partinin ülkeyi 15 yıldır soymasına,rejimi değiştirmesine,insanları
kamplaştırmasına aldırmadan “tek bizimle
beraber koalisyon kurda ne yaparsan yapmış ol” diyerek 32 gün oyalandığını
anlamadan AKP’nin kapısında ortak hükümet kurmak için beklemişse.
Eğer ki CHP Ankara Garı
önünde 104 kişinin,Suruç’ta 32 kişinin IŞİD katillerin bombalarıyla
katledilmesinden sonra “Patlamalar sonrası
oylarımızda yükseliş var” diyerek 17 Haziran 1 Kasım seçimleri arası hızla
artan terör saldırılarıyla AKP oylarının artırdığını söyleyen bu ölümleri
hoşnutlukla karşılayan Ahmet Davutoğlu’un azledilmesi sonrası CHP’nin genel başkanı
“Davutoğluna biz hakkımızı helal
ediyoruz” demişse.
15 Temmuz çakma darbesine doğru
teşhis konamadığı için 25 Temmuz’da saraya çıkılıp 7 Ağustos’ta “Yeni kapıda toplu ruh çağırma”
mitingine katılıp aradan sekiz ay geçtikten sonra 15 Temmuz çakma darbesine
yeni isim konulup “Kontrollü darbe”
deniliyor ülkenin tüm demokratik kazanımlarının yok edilme sürecinin başladığı
olağanüstü halin ilan edilme gününü ama nihayet “Sarayın sivil darbesi” olarak çok ama çok gecikmeli bir
öngörüsüzlükle tespit ediliyorsa.
Eğer ki CHP AKP’nin tüm
iktidar gücüne rağmen kendi hiç bir hırsızına hiçbir suçlusuna dokundurtmamak
adına dokunulmazlıkları kaldırmaya yanaşmayıp referandum öncesi bilhassa Doğu
Güney Doğu Anadolu bölgesinde HDP’yi yok etme sindirme amaçlı gündeme getirdiği
Milletvekili dokunulmazlığına yine maalesef CHP genel başkanının ifadesine göre
“Anayasaya aykırı ama dokunulmazlıkların
kaldırılmasına evet diyeceğiz” demişse.
Eğer ki CHP Dokunulmazlıkların
kaldırılması sonucu altı milyon oy almış TBMM’nin 3. Büyük partisinin eş
başkanları ve milletvekillerinin birer adi suçlu gibi tutuklanıp hapse
atılmalarına ses çıkarmamışsa.
Eğer ki CHP dokunulmazlıkları
kaldırılmasında oynadığı anahtar rolün sonunda bu gün kendi milletvekili Enis
Berberoğlu hapse atılmışsa.
Eğer ki CHP Doğu Güney Doğu
bölgelerinde 93 HDP’li DBP’li belediye başkanı hiçbir mahkeme kararına bağlı
olmaksızın görevlerinden alınmış yerlerine belediye meclisi içerisinden birini
seçmek yerine AKP’ye bağlı Vali’lerin Kaymakam’ların süresiz kayyum olarak
atanmasına ses çıkarmamış sonunda kendi sıra kendi Ata Şehir ve Beşiktaş
belediyelerine gelmişse.
Eğer ki CHP 16 Nisan
referandumunda YSK önceden hazırlanmış “referandumu
ya iptale ya kazanmaya” ayarlı,yasa ve uygulamalara aykırı olarak mühürsüz
zarfları pusulaları geçerli kabul ederek milletin iradesinin gasp edildiği gece
CHP’li belediye başkanlarının görevden alındığında bir saat konuşuluyor YSK’nın
irade gaspı karşısında sekiz dakika konuşup soru almadan eve gidip yatılmışsa.
Eğer ki CHP 16 Nisan gecesi
neden gerekli direniş tavrını ortaya koymadı eleştirileri karşısında hiçbir maddi
temeli olmayan “Efendim istihbarat aldık
sokakta iktidarın sopalı adamları var dı” deyip sopadan korkup o bedeli o
gece ödemeyenlerin daha sonra salon ortamında “sizden korkmuruz bir adım geri atan namerttir bedeli neyse öderiz” deyip
esip gürlüyorsa.
Eğer ki CHP biraz Enis
Berberoğlu’nun hapse atılmasındaki kendi hatasına olan vicdan borcunu ödemek
biraz toplumda birikmiş gazı kontrollü olarak tahliye etmek adına da olsa “Adalet yürüyüşü” başlatıp onu
milyonlarca kişinin Maltepe’de meydanına gelerek katkı koyduğu miting sonrası
eylemi sürekli hale getirip sarayın iktidarını sarsmıyorsa.
CHP’de bir sıkıntı var
demektir.
Azaltarak yazmaya çalıştığım
onca hatayı CHP örgütüne bir yaptıranlar var.
Biliyorum 36.Kurultay
delegelerinin %75 şi il ilçe başkanları Milletvekilleri belediye başkanları
belediye meclis üyelerinden oluşuyor. 36.Kurultayın delegeleri bu kadar çok yapılan hatanın hesabını,Genel başkanı değişterek mi sorar
yönetimi değiştirerek sorar ama bu hesap sorulmalıdır. CHP'de bu hesap sorulmazsa aynı tas aynı hamam
devam ederse olan Türkiye’ye olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder