15 Kasım 2018 Perşembe

CHP ANKARAYI ALABİLİR AMA MANSURLA DEĞİL


Yerel seçim takviminin belirlenmesi ile birlikte kim nereyi kimle nasıl kazanır tartışması başladı. Bu tartışmanın en yoğun yaşandığı yerlerden biride Ankara.

CHP Genel merkezinin son dönemlerde sağ siyasileri partiden aday yapma anlayışı bu yerel seçimlerde de kendini göstermeye başladı.

Ankara belediye başkanlığını yapabilecek o kapasiteye sahip onlarca CHP!li aday olabilecekken maalesef tek bir CHP’linin çıkarak “Ankara benle alınır, partim beni aday göstersin” diyemiyor. Koskoca CHP sağın sağında siyaset yapmış bir politik gevşek Mansur Yavaş’a mahkum edilmeye çalışılıyor.

Mansur Efendinin tabiri ile “Ankara rozetsiz yönetilmeliymiş” Haber Türkt’ten Muharrem Sarıkaya’ya verdiği röportajda daha neler söylemiyor ki.
Ne demek rozetsizlik.                                                                                                                          Elbette seçildiği andan itibaren bir belediye başkanı seçildiği çevrede yaşayan tün kesimlerin belediye başkanıdır.Tümüne ayrıcalıksız hizmet vermekle yükümlüdür.                                          Ama öte yandan bu onun hesap verebilirliğini yok etmez.                                                                     Bu hesap yasalar yanında seçildiği partisine de karşıdır.                                                                            Belediye başkanı başarılı ise partisi o başarıyı kullanır.Yerel yönetimlere örnek gösterir.                      Başarısız ise o başarısızlık tümden seçildiği partiye mal edilir.                                                            Yolsuzluk yaptıysa yasalar önünde hesap verir.                                                                                                 Öte yandan partisi de bunun bedelini siyasal olarak ödemek durumda kalır.
Ne demekmiş rozetsizlik yani, “ben hiçbir siyasi kuruma hesap vermem”
Hesap verirsin seni o makama taşıyan seçmen kitlesini sana oy vermek için yönlendiren siyasi partiye bal gibi hesap verirsin,vermek zorundasın.                                                                                                Mansur Yavaş bunu bilmez mi biliyor.                                                                                              Ama Eğer CHP aday gösterir ve kazara belediye başkanı seçilirse niyeti ilk fırsatta  CHP’den kaçmak


Muharrem Sarıkaya ile yaptığı röportajda,kendisine CHP’den milletvekilliğinin de önerildiğini ancak kabul etmediğini belirterek “Mehmet Bekeroğlu,Abdüllatif Şener gibi bünyesinde siyaset yapmak için CHP’ye gitmedim. Ben ülkücü kökenden geliyorum ve iş birliği yapmak için CHP’yi tercih ettim. Oy verenler de Mansur Yavaş olduğu için oy verdi. CHP’nin oyu yüzde 30, bir türlü yukarı çıkmıyor; belediye meclisinde aldığı oy da aynı” diyerek CHP’yi siyaset yapılacak bir kurum olarak görmediği gibi kendini “dev aynasında” görüp koca çınar CHP’yi karınca görme basitliğine düştü.


Roportajın devamında "Mansur Yavaş olmasın, kaybedeceksek de bizden biri olsun" diyen CHP'lileri hedef alan Yavaş,“Bunu söyleyenlerin Melih Gökçek'ten ne farkları var?” diyerek kendi adaylığına haklı olarak karşı çıkan CHP’lileri Melih Gökçek gibi biriyle eş tutma gafletinde bulundu.

Bu sözlerinden sonra CHP tabanında kendine karşı azda olsa var olan ilgiyi tümden bitiren Mansur Yavaş artık Ankara’yı kazanacak alternatif olmaktan tümden çıkmıştır.

Geçen hafta yapılan Ankara’nın tüm ilçe başkanlarının katıldığı toplantı sonunda 25 ilçe başkanı da Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanlığına adayın parti içinden çıkarılması yönünde karar alarak Ankara ilçe başkanları kararı olarak genel merkeze iletildi.                                                                         Ardından,Ankara’nın 8 merkez ilçe başkanı bu hafta başında bir önceki toplantıda alınan kararın tekrar etmek bazı isimleri de önermek için örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcısı Oğuz Kalan Salıcı ile görüşerek ona Mansur Yavaş yerine dört isim önerdiler.
Bunlar Levet Gök,Bülent Kuşoğlu,Cengiz Topel Yıldırım ve Aylin Nazlı Aka. 

CHP Tabanı Mansur Yavaş’ın aday olması halinde sandığa gitmeme eğilimini açık seçik ifade ediyor. Sandığa gitmeyen CHP liler seçimin bıçak sırtı geçeceği yerlerde seçimi zora sokabilir. Mansur’la Ankara kazanılamadığı gibi Halk deyimi ile “Payas’a pirince giderken evdeki bulgurdan olunabilir”

Gelelim Ankara’yı CHP’nin kazanma şartına.
İttifak falan filan bunlar terk edilmeli.İttifakı halk sandıkta yapar.
Her parti kendi adayını göstererek seçimlere girmeli.
CHP bir CHP’li aday göstermeli.
Göreceksiniz 1994 İstanbul yerel seçim sonuçları bu kez Ankara için tekerrür edecektir.
1994’te İstanbul’un en iddialı ismi Bedrettin Dalan’dır.Çoğu Anketler Dalan’ı %60 larda filan gösterdi.
Seçim sonunda

Refah Partisi
Recep Tayyip Erdoğan
25,19
Anavatan Partisi
İlhan Kesici
22,14
Sosyal demokrat Halkçı Parti
Zülfü Livaneli
20,30
Doğru Yol Partisi
Bedrettin Dalan
15,46



Oy aldı. Sonuç ta kimsenin seçilmesine ihtimal vermediği Recep Tayip Erdoğan karşısındaki %75 lik bloka karşı %25 oyla İstanbul Belediye başkanı seçildi.
AKP MHP İYİ PARTİ Kendi adayları ile seçimlere girmesi CHP’nin de CHP’lileri sandığa çekecek bir CHP’liyi aday yapması halinde 1994 İstanbul seçimleri Erdoğan’ın %25 le başkan seçilme örneğinde olduğu gibi %35 ler düzeyinde bir oya sahip CHP Ankara’da kazanır.   








1 yorum: