CHP’lilere ne büyük bir onurun
sahibi olduklarını hatırlatan “BEN SİZLERE BAKTIĞIM ZAMAN” diye başlayan bu
konuşma 19 Kasım 2005’te yapılan CHP’nin 31.olağan kurultayında Deniz Baykal
tarafından yapıldı. Bu gün hastanede tedavi gören ve CHP ve Türkiye siyasetinin
bir dönemine damgasını vuran Deniz Baykal’a şifalar diliyorum.
“Değerli arkadaşlarım ben
sizlere baktığım zaman, en genç Cumhuriyet Halk Partili kardeşime bakarken bile
onu Mustafa Kemal'in yanında ulusal kurtuluş savaşı veren bir insan olarak
görüyorum. Sizlere baktığım zaman ben, Sevr Antlaşması'nı imzalayanları değil, onları
yırtıp atanları Lozan'ı yapanları görüyorum sizlerin şahsında Türkiye'de
dünyada ilk kez emperyalizme karşı bir mücadeleyi, ulusal kurtuluş mücadelesini
başarıya ulaştırmış olan insanları görüyorum.
Sizler o
zaman belki doğmadınız bile, o zaman belki hiçbiriniz yoktunuz. Ama hiç önemli
değil hiç önemli değil. Ben bugün en genç Cumhuriyet Halk Partili kardeşime
bakarken bile onu Mustafa Kemal'in yanında ulusal kurtuluş savaşı veren bir
insan olarak görüyorum. Sizlere baktığım zaman ben, Sevr Antlaşması'nı imzalayanları değil, onları
yırtıp atanları Lozan'ı yapanları görüyorum. Ben sizlere baktığım zaman
dünyanın en güç döneminde ulusal bağımsızlığını gerçekleştirip, çağdaş bir
devlet oluşturma doğrultusunda çok büyük çabalar harcamış o büyük Kuvay-i
Milliye’cileri görüyorum. Atatürk devrimcilerini görüyorum, Türkiye'yi
çağdaş bir ülke haline getirebilmek için yasa yapanları, kurum yapanları, ilke
ortaya koyanları görüyorum. Köy
enstitülülerini kuranları görüyorum, halk evlerini kuranları görüyorum, eğitim
hamlesi yapanları görüyorum, Medeni Kanunu'nu kabul edenleri görüyorum,
kadın-erkek eşitliğini gerçekleştirenleri görüyorum, Türkiye'yi yoksul
Türkiye'yi ayağa kaldırmak için büyük ekomomik atılımlar planlayanları
görüyorum.Anadolu'yu dört taraftan demir ağlarla örenleri görüyorum,onları
planlayanları görüyorum, o demiryollarını döşeyen işçileri görüyorum, TÜRKİYE'NİN
BAĞIMSIZLIK RUHUNU GÖRÜYORUM. Ben sizlere
baktığım zaman,çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ni bu dünyada bu coğrafyada ilk kez
bir Müslüman toplumun demokratik bir atılım yapabileceğini kanıtlamış olan
insanları görüyorum. İslamiyet'in
kutsal bir inanç olarak her birimizin inancında yüreğinde bendinde ruhunda bir
yanda yaşarken, bir yandan da kadın-erkek eşitliğini bir yandan da demokrasi
anlayışını bir yandan da laik devlet düzenini bir ara gerçekleştirebileceğini
ortaya koyanları görüyorum. Türkiye'yi demokrasi'ye taşıyanları görüyorum. İktidarını halk
oy vermedi diye gönül huzuru ile "benim iktidarda olup olmamam önemli
değil, yeter ki Türk halkı neyi isterse o olsun, kimi isterse o iktidar
olsun" diye büyük bir alçak gönüllülükle Milli Mücadele ile geldikleri
iktidar noktasından elinde çantası,şapkası ve paltosuyla ağır ağır yürüyerek Çankaya'dan
aşağı inerek İsmet Paşa'yı görüyorum,arkadaşlarını görüyorum. Sizler busunuz değerli arkadaşlarım,bilin busunuz. Hiçbiriniz
yaşamadınız belki bu günleri, hiçbiriniz o günlerde hayatta değildiniz belki
ama hiç önemli değil hiç önemli değil. Siz Atatürk'sünüz,siz İsmet İnönü'sünüz, siz Türk devriminin
şanlı,onurlu geçmişiniz. Türkiye'yi Türkiye yapanlarsınız. Demokrasiyi
gerçekleştirenlersiniz, Türkiye'de emeğin hakkını koruyacağım diye ortaya
atılanlarsınız,emek diye ilk kez konuşan insanlar sizsiniz,sendika diyen
insanlarsınız,demokratik sol diyenlersiniz, sosyal demokrasi
diyenlersiniz. Böyle sözlediğiniz için "Moskova'ya Moskova'ya" diye tepki
gösterilenlersiniz. Sosyal
demokrasinin vatanseverlik olduğunu, sosyal demokrasinin inançlara saygı
göstermek olduğunu, sosyal demokrasinin emeğe saygı göstermek olduğunu,hukuka
saygı göstermek olduğunu ilk Türkiye'ye öğretensiniz öğreten. Ve siz 12
Martlarda cezaevlerinde hesap vermeye çağırılanlarsınız,12 Eylüllerde Zincir bozanlara
sürülenlersiniz, Merkez komutanlığı'nda gözaltına alınanlarsınız, siz
Türkiye'de Atatürk ilkelerine, sosyal demokrasiye inandığınız için hizmet
ettiğiniz okuldan bambaşka yerlere sürülen insanlarsınız, işlerine son
verilenlersiniz, ekmeğiyle oynanan insanlarsınız, haksızlığa mağruz
bırakılanlarsınız,mağdur olan insanlarsınız, demokrasi mağdurusunuz, onur
mağdurusunuz, şeref mağdurusunuz, inanç mağdurusunuz. Sizlere baktığım
zaman ben bunları görüyorum.Türkiye'nin onurlu tarihini görüyorum,şerefli
tarihini görüyorum.Türkiye'nin özünü görüyorum.Türkiye'nin onurlu geçmişini
görüyorum.
Sizler
1 Mart'ta iş başındakiler 65.000 yabancı askeri getirip Türkiye'nin en hassas
coğrafyasına yerleştirmeye kalktığı zaman,Türkiye'yi bir kardeş kavgasına
sürükleyebilecek olan yanlışlıkları yapmaya başladığı zaman "olmaz öyle
şey" diyen, buna karşı çıkan, Türkiye'yi terör bataklığına sürüklenmekten
alıkoyan insanlarsınız,onlar sizsiniz sizsiniz. Her biriniz o gün
parlamentodaydınız, her gün o kalkan ellerin içinde siz de vardınız. Sizler sadece
Türkiye'nin onurlu geçmişi değil,sizler Türkiye'nin aydınlık
geleceğisiniz,aydınlık geleceğisiniz.Türkiye'nin yarınısınız,Türkiye'nin
gelecekteki aydınlık günlerinin sahibi ve gerçekleştiricisi insanlarsınız.
Ben böyle görüyorum
sizi. Öylemisiniz?
Öyle misiniz? Ben sizin öyle olduğunuzu düşünüyorum!”
Deniz BAYKAL
Deniz BAYKAL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder