6 Aralık 2017 Çarşamba

CHP'LİLER SİZLER KİMSİNİZ BİLİYORMUSUNUZ ?

CHP’lilere ne büyük bir onurun sahibi olduklarını hatırlatan “BEN SİZLERE BAKTIĞIM ZAMAN” diye başlayan bu konuşma 19 Kasım 2005’te yapılan CHP’nin 31.olağan kurultayında Deniz Baykal tarafından yapıldı. Bu gün hastanede tedavi gören ve CHP ve Türkiye siyasetinin bir dönemine damgasını vuran Deniz Baykal’a şifalar diliyorum.

“Değerli arkadaşlarım ben sizlere baktığım zaman, en genç Cumhuriyet Halk Partili kardeşime bakarken bile onu Mustafa Kemal'in yanında ulusal kurtuluş savaşı veren bir insan olarak görüyorum.                                                                                                                                  Sizlere baktığım zaman ben, Sevr Antlaşması'nı imzalayanları değil, onları yırtıp atanları Lozan'ı yapanları görüyorum sizlerin şahsında Türkiye'de dünyada ilk kez emperyalizme karşı bir mücadeleyi, ulusal kurtuluş mücadelesini başarıya ulaştırmış olan insanları görüyorum.                                                                                                                                 Sizler o zaman belki doğmadınız bile, o zaman belki hiçbiriniz yoktunuz. Ama hiç önemli değil hiç önemli değil. Ben bugün en genç Cumhuriyet Halk Partili kardeşime bakarken bile onu Mustafa Kemal'in yanında ulusal kurtuluş savaşı veren bir insan olarak görüyorum.                        Sizlere baktığım zaman ben, Sevr Antlaşması'nı imzalayanları değil, onları yırtıp atanları Lozan'ı yapanları görüyorum. Ben sizlere baktığım zaman dünyanın en güç döneminde ulusal bağımsızlığını gerçekleştirip, çağdaş bir devlet oluşturma doğrultusunda çok büyük çabalar harcamış o büyük Kuvay-i Milliye’cileri görüyorum. Atatürk devrimcilerini görüyorum,     Türkiye'yi çağdaş bir ülke haline getirebilmek için yasa yapanları, kurum yapanları, ilke ortaya koyanları görüyorum.                                                                                                                    Köy enstitülülerini kuranları görüyorum, halk evlerini kuranları görüyorum, eğitim hamlesi yapanları görüyorum, Medeni Kanunu'nu kabul edenleri görüyorum, kadın-erkek eşitliğini gerçekleştirenleri görüyorum, Türkiye'yi yoksul Türkiye'yi ayağa kaldırmak için büyük ekomomik atılımlar planlayanları görüyorum.Anadolu'yu dört taraftan demir ağlarla örenleri görüyorum,onları planlayanları görüyorum, o demiryollarını döşeyen işçileri görüyorum, TÜRKİYE'NİN BAĞIMSIZLIK RUHUNU GÖRÜYORUM.                                                                   Ben sizlere baktığım zaman,çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ni bu dünyada bu coğrafyada ilk kez bir Müslüman toplumun demokratik bir atılım yapabileceğini kanıtlamış olan insanları görüyorum.   İslamiyet'in kutsal bir inanç olarak her birimizin inancında yüreğinde bendinde ruhunda bir yanda yaşarken, bir yandan da kadın-erkek eşitliğini bir yandan da demokrasi anlayışını bir yandan da laik devlet düzenini bir ara gerçekleştirebileceğini ortaya koyanları görüyorum. Türkiye'yi demokrasi'ye taşıyanları görüyorum.                                                                    İktidarını halk oy vermedi diye gönül huzuru ile "benim iktidarda olup olmamam önemli değil, yeter ki Türk halkı neyi isterse o olsun, kimi isterse o iktidar olsun" diye büyük bir alçak gönüllülükle Milli Mücadele ile geldikleri iktidar noktasından elinde çantası,şapkası ve paltosuyla ağır ağır yürüyerek Çankaya'dan aşağı inerek İsmet Paşa'yı görüyorum,arkadaşlarını görüyorum.  Sizler busunuz değerli arkadaşlarım,bilin busunuz.                                                             Hiçbiriniz yaşamadınız belki bu günleri, hiçbiriniz o günlerde hayatta değildiniz belki ama hiç önemli değil hiç önemli değil.                                                                                                        Siz Atatürk'sünüz,siz İsmet İnönü'sünüz, siz Türk devriminin şanlı,onurlu geçmişiniz. Türkiye'yi Türkiye yapanlarsınız. Demokrasiyi gerçekleştirenlersiniz, Türkiye'de emeğin hakkını koruyacağım diye ortaya atılanlarsınız,emek diye ilk kez konuşan insanlar sizsiniz,sendika diyen insanlarsınız,demokratik sol diyenlersiniz, sosyal demokrasi diyenlersiniz.                                        Böyle sözlediğiniz için "Moskova'ya Moskova'ya" diye tepki gösterilenlersiniz.                      Sosyal demokrasinin vatanseverlik olduğunu, sosyal demokrasinin inançlara saygı göstermek olduğunu, sosyal demokrasinin emeğe saygı göstermek olduğunu,hukuka saygı göstermek olduğunu ilk Türkiye'ye öğretensiniz öğreten. Ve siz 12 Martlarda cezaevlerinde hesap vermeye çağırılanlarsınız,12 Eylüllerde Zincir bozanlara sürülenlersiniz, Merkez komutanlığı'nda gözaltına alınanlarsınız, siz Türkiye'de Atatürk ilkelerine, sosyal demokrasiye inandığınız için hizmet ettiğiniz okuldan bambaşka yerlere sürülen insanlarsınız, işlerine son verilenlersiniz, ekmeğiyle oynanan insanlarsınız, haksızlığa mağruz bırakılanlarsınız,mağdur olan insanlarsınız, demokrasi mağdurusunuz, onur mağdurusunuz, şeref mağdurusunuz, inanç mağdurusunuz.                Sizlere baktığım zaman ben bunları görüyorum.Türkiye'nin onurlu tarihini görüyorum,şerefli tarihini görüyorum.Türkiye'nin özünü görüyorum.Türkiye'nin onurlu geçmişini görüyorum.                                                                                                                                 Sizler 1 Mart'ta iş başındakiler 65.000 yabancı askeri getirip Türkiye'nin en hassas coğrafyasına yerleştirmeye kalktığı zaman,Türkiye'yi bir kardeş kavgasına sürükleyebilecek olan yanlışlıkları yapmaya başladığı zaman "olmaz öyle şey" diyen, buna karşı çıkan, Türkiye'yi terör bataklığına sürüklenmekten alıkoyan insanlarsınız,onlar sizsiniz sizsiniz. Her biriniz o gün parlamentodaydınız, her gün o kalkan ellerin içinde siz de vardınız. Sizler sadece Türkiye'nin onurlu geçmişi değil,sizler Türkiye'nin aydınlık geleceğisiniz,aydınlık geleceğisiniz.Türkiye'nin yarınısınız,Türkiye'nin gelecekteki aydınlık günlerinin sahibi ve gerçekleştiricisi insanlarsınız.                                                                                                                                 
Ben böyle görüyorum sizi. Öylemisiniz?                                                                                                                                 Öyle misiniz?                                                                                                                                Ben sizin öyle olduğunuzu düşünüyorum!”
Deniz BAYKAL


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder