28 Aralık 2017 Perşembe

OHAL DERHAL KALDIRILMALI

Hukuk sustu/Vicdan sustu/İnsanlık sustu/Göz göre göre vurulduk/Ey halkım unutma bizi diyordu Uğur Mumcu.12 Mart faşizminin demokrasiyi özgürlükleri yok edip bir avuç yurtsever aydın demokrat devrimci gencin üzerinden silindir gibi geçtiği günlerde.

Tıpkı onun sözlerindeki gibi Türkiye’de demokrasi yerle yeksan edilip,özgürlükler birer birer birer budanırken parlamenter sistemin kapısına kilit vurulup İslamcı faşist dikta kurulurken hukuk susuyor vicdanlar susuyor insanlık susuyor üniversiteler susuyor barolar susuyor.

15 Temmuz çakma darbesi bahane edilerek ilan edilen olağan üstü hal ve kararnameleri güya Fetullah cemaati ile mücadelede hızlı ve gerekli kararları alacaktı. Ama uygulamada alınan kararların Cumhuriyet rejimi ve bu rejimin mihenk taşları olduğu açıklanan her OHAL kararnamesi ile kendini gösterdi.

Askeri okulların,askeri hastanelerin isim değişikliği ile kapatılması, AKP/Erdoğan  karşıtı ne kadar sol  televizyon radyo gazete dergi dernek vakıf varsa kapatılması esas niyetin OHAL yoluyla demokrasiyi yok etmek özgürlükleri kısıtlamak, parlamentoyu devre dışı bırakmak olduğu çok geçmeden anlaşıldı.

OHAL kararnamelerinin OHAL’in ilanı nedeniyle sınırlı kalması gerekirken arabaların kış lastiğinden tutun danıştay üyelerinin sağlık harcamasına,ilçelerin taşınmasından kamuda taşerona kadar OHAL’le ilgisi olmayan kararnameler yayımlanır oldu.

Kararnamelerin ortak özelliği muhalefeti,demokratik kanalları tek tek yok ederken tek adamlığa giden yolu, her kararname ile biraz daha açması oldu.

KHK’ler OHAL’in gerekli kıldığı konularda çıkartılmalıdır.Yani OHAL ilan edilmesine neden olan konular dışındaki KHK’ler, OHAL KHK’si sayılamayacağı için AYM iptal edebilecekken tamamen talimatla çalışan bir kuruma dönüşen ana yasa mahkemesi OHAL KHK’leri benim yetki alanıma girmez diyerek kenara çekiliyor.
Yarın bir gün bir kararname ile anayasa mahkemesinin kapatılıp yargıçlarının asliye hukuk hakimi yapılmayacağının garantisi nedir.

Yani kısaca eğer OHAL’in amacı Fetullahçı çeteye karşı mücadele etmekse bu mücadele ile ilgisi asla olmayan,TBMM’yi devre dışı bırakan onca kanun hükmünde kararname içinde terörle terörizmle alakası olmayan hükümlerin ne işi var.
Burada niyet edilen amaç gerçekleşmiş..Önce kontrollü çakma bir darbe tezgahlanmış ona bağlı olarak OHAL ilan edilmiş yayımlanan kararnameler ile İslamcı faşizme adım adım ilerleyen tek adan diktasının taşları döşenmiş döşenmeye de devam edilmektedir.
OHAL Türkiye halkına giydirilmeye çalışılan İslamcı faşist dikta rejim gömleğinin dikildiği terzihanenin adıdır. OHAL kararnemeleri ile demokrasi temelli yok edilmeden elde kalan birkaç demokratik mevzi ile bu gidişe dur denmenin son evresindeyiz.2018 Temmuz 15'şin de yada 2019 yapılacağı söylenen seçim falan hepsi hikayedir.

TBMM dışında meşru demokratik anayasal hakları  kullanarak demokratik parlamenter sistemi savunmak, Cumhuriyetin kurulumundan bu güne kadar elde edilen mevzileri korumak elde kalan en günlü siyasal örgüt olan  CHP’nin ana görevi haline geldi.

Bu görevi sadece meclis çatısı altında var saymak artık pek bir işlevi kalmayan TBMM çatısı altında sürdürmeye ısrar etmek demokrasi güçlerini kandırmak oyalamaktan başka bir şey değildir.

Yapılması gereken birinci iş ulusal ve uluslararası yoğun bir kampanya ile tamamen ilan nedeninden uzaklaşmış olan Türkiye’ye ağır gelen artık yönünü rejim değişikliğine çevirmiş olan OHAL’in kaldırılmasıdır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder