Şundan hiç şüpheniz olmasın ki Kemal Kılıçdaroğlu,yol
arkadaşı Devlet Bahçeli MHP’de kendine karşı muhalefet edenlere ne
yaptıysa oda CHP’de aynısını yapıyor ve
yapacak.
Devlet Bahçeli Meral Akşener’i,Sinan Oğan’ı,Ümit
Özdağ ve diğer muhaliflerini disipline vererek partiden atmadı mı.Attı. Muhaliflerin
partiden atılması Bahçeliye güç kattı mı.Hayır. Şu anda toplumda itibar gören bir
Akşener,bir Oğan,bir Özdağ var,Öte yandan itibardan eser kalmamış,genel merkeze
hapis olmuş,yalnız adamı oynayan bir Bahçeli var.
Biz toplum olarak hep olayların olduğu anla
ilgiler,olayın hazırlanış öncesi unuturuz. Erdoğan’na tek adam olma yolu
açılırken Devlet Bahçeli’nin MHP gurup toplantısında “Fiili durum hukuki duruma dönüşsün” demesi hatırlanıyor.Bunu
başlangıç kabul edip yasasının meclise
getirilmesini ve sonraki referandum süreci konuşuluyor..
-“Bu
Bahçeli yok mu bu Bahçeli AKP’nin Erdoğan’nın bile unuttuğu başkanlık yasasını
gündeme getirip Erdoğan’a tek adam olma yolunu açtı”
deniyor. Bakınca üste görünen bu, ya öncesi.
Erdoğan’a tek olma yolu,bazen beraber,bazen ayrı
ayrı Bahçeli ve Kılıçdaroğlu tarafından açıldı.Çok yazıldı çok
söylendi.Eklemeddin İslamoğlu denilen kimsenin bilmediği ucubenin Erdoğan gibi
kariyeri yüksek birisinin karşına sırf kaybetsin diye Cumhurbaşkanı adayı
olarak çıkarılmasın bu ikilinin ilk eylemidir.
Erdoğan tek adam olma yolunda MHP/Bahçeli desteğini
arkasında sabit tutmak için MHP’nin olağanüstü kongresine müdahale ederek tüm
yasallığına rağmen olağanüstü kongre yapılmasını değişik yol ve yöntemlerle
önledi.Bahçeliyi yerinde tuttu.
Cumhurbaşkanlığı seçimi yenilgisinden sonra toplanan
CHP’nin olağanüstü kongresinde “Eklemeddin’i
ben aday gösterdim kaybederse bedeli neyse ben öderim” diyen Kılıçdaroğlu
işi pişkinliğe vurup.Ayarlanan delege desteği ile yerinde tutuldu.
OHAL ilanı,tüm muhalefetin susturulması,muhalif
medyanın ve yüzlerce STK’nın kapatılması,Askeri yapının oluşmasını sağlayan
okulların kapatılması, daha/daha bir çok şeyi hayata geçirmek sivil darbenin yapılmasına zemin
hazırlamak amacıyla iktidarca hazırlanan kontrollü darbeye razı olmaları bu
ikilinin ikinci ortak eylemidir.Bu rızalarını kontrollü darbe sonra sonrası
saraya giderek,yeni kapıya giderek pekiştirdiler.
Referandum öncesi doğu güneydoğuda mıntıka temizliği
yapılmalıydı.Bölgede HDP’nin kesin hakimiyeti tek adamlığa giden yolda büyük
bir engeldi.HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş bir dakikalık bir gurup
toplantısı yapmış “seni başkan
yatırmayacağız,seni başkan yaptırmayacağız”demişti.
Bunun için ilk iş dokunulmazlıklar kaldırılmalı,yerel
yönetimlere kayyum atama yetkisi hükümete verilmeliydi.MHP zaten tamamdı.Burada
Kılıçdaroğlu devreye girdi,Cumhurbaşkanı adayı belirlenmesi aşamasında yaptığı
tek adamlığını yine konuşturdu. “Dokunulmazlıkların
kaldırılması anayasaya aykırı ama evet diyeceğiz” dedi.Gereğini yaptı.Bu
bağımsız olarak Kılıçdaroğlu’nın ilk işi olsa da,Bahçeli zaten HDP’lilerin
tutuklamasını açıkça söylüyordu.Yani bu ikilinin üçüncü ortak eylemidir.
Dokunulmazlıklar kaldırıldığında yolsuzluk yapan
dört AKP’li bakan yargılanacak değildi ya.Malum olduğu üzere başta eş genel
başkanları olmak üzere HDP milletvekilleri oldu.Doğu güneydoğuda tek adamlığa
gidilen yol için bir engel daha açılmış mıntıka temizliği
başlamıştı.Milletvekillerinin ardından olası bir referandumda faal olarak
çalışabilecek belediyelere tırpan vurulması gerekiyordu.Ona başlanıldı.84 HDP
belediyesi teröre destek adı altından görevlerinden alındı.Yerlerine Erdoğan’ın
bire bir talimatlarını uygulayacaklar kayyumlar atandı.
Sonrası malum.Bu gün mühürsüz oyların kullanıldığı
binlerce sandığın olduğu yer doğu güneydoğu bölgesidir.Burada mıntıka temizliği
yapan AKP/Erdoğan'a zemin hazırlayan Kılıçdaroğlu’ndan başkası değildir.
Klıçdaroğlu,Erdoğan’na tek adam olma yolunu açan
referandum gecesi yapılan YSK darbesine de sessiz kaldı.Hilenin yapıldığı o
gece genel merkezde,sadece şaibeden bahsederek sonucu kabullendi.
Hayır cephesinde bulunan MHP’li Muhalifler,Saadet
Partisi,Vatan Partisi,Demokrat Parti,Doğru Yol Partisi,HEPAR ve diğer STK
kurumları ile birlikte “YSK hükümet
talimatlı bir sivil darbeye aracılık ediyor.Buna müsaade etmeyeceğiz ben YSK
önüne gidiyorum.Sizde gelin” diyerek İradesi gasp edilen Halkı sokağa
çağırmadı.
Sekiz dakikalık basit bir basın toplantısıyla soru almadan içeri kaçarak.Referandum sonucunu anında kabullenerek tabanını evlerde filim izlemeye yollayarak AKP/Erdoğan'ın tamda isteğini teslim olarak yerine getirdi.Dostlar alışverişte görsün misali dilekçe yazarak itiraz yoluna gitti.Tam “ört ki ölem” sözünü doğrular bir tavra girdi.
Sekiz dakikalık basit bir basın toplantısıyla soru almadan içeri kaçarak.Referandum sonucunu anında kabullenerek tabanını evlerde filim izlemeye yollayarak AKP/Erdoğan'ın tamda isteğini teslim olarak yerine getirdi.Dostlar alışverişte görsün misali dilekçe yazarak itiraz yoluna gitti.Tam “ört ki ölem” sözünü doğrular bir tavra girdi.
Yok efendim ne alaka.Kılıçdaroğlu gezmiş dolaşmış
salonlarda konuşmuş.Referandumda hayır çalışması sürdürmüş filan.Bunlar “iyi polis kötü polis” oyunu.Sahnelenen
tiyatrodan bir sahnedir gördüklerimiz.
Halkın iradesi,referandum gecesi YSK tarafından hile
ile gasp edilmiştir.Gaspa karşı tavır sinip korkarak olmaz.Kılıçdaroğlu sinmiş
korkmuştur.Sinmesine korkmasına 20 gün sonra mazeret üreterek “o gece halkı sokağa çağırmadım iktidar
sokağa saldığı kendi adamlarına sopa ve silah vermişti” bu zanla hak asla
alınmaz.
Erdoğan’a açılan tek adamlık yolunun mimarlarından
birisi olan Kılıçdaroğlu,hiç bir sorumluluğu olmayan,çok rahat,ömür boyu muhalefet liderliğini
korumak için parti içindeki muhaliflerini ihraç ederek susturmak istiyor.İşe
Fikri Sağlar’dan başladı.Arkası gelecektir.Demokrasiyi ve Laikliği korumak isteyen
yurtsever CHP’liler,pasif edilgen yer/yer AKP’Erdoğan çizgisinde siyaset yapan
Kılıçdaroğlu’nu genel başkanlıkta görmek istemiyor.
CHP
Genel merkezinde bir/bir birine tutunarak parti içi iktidarda kalmaya çalışanlar
sırf eleştirdi diye bir başka yönetici arkadaşlarını eteğine yapıştıkları genel
başkan istiyor diye ihraç istemiyle disipline yolladı.Ne olursa olsun ne
yaparlarsa yapsınlar boşuna.Çanlar CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu için çalmaya
başladı.Sağlar’ı ve daha sonra başkalarını CHP’den ihraç etmek Kılıçdaroğlu’nu
kurtarır mı.Hiç sanmam.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder