8 Mayıs 2017 Pazartesi

ÇANLAR KILIÇDAROĞLU İÇİN ÇALIYOR


Şundan hiç şüpheniz olmasın ki Kemal Kılıçdaroğlu,yol arkadaşı Devlet Bahçeli MHP’de kendine karşı muhalefet edenlere ne yaptıysa  oda CHP’de aynısını yapıyor ve yapacak.
Devlet Bahçeli Meral Akşener’i,Sinan Oğan’ı,Ümit Özdağ ve diğer muhaliflerini disipline vererek partiden atmadı mı.Attı.                                                                                                                           Muhaliflerin partiden atılması Bahçeliye güç kattı mı.Hayır.                                                                    Şu anda toplumda itibar gören bir Akşener,bir Oğan,bir Özdağ var,Öte yandan itibardan eser kalmamış,genel merkeze hapis olmuş,yalnız adamı oynayan bir Bahçeli var.

Biz toplum olarak hep olayların olduğu anla ilgiler,olayın hazırlanış öncesi unuturuz. Erdoğan’na tek adam olma yolu açılırken Devlet Bahçeli’nin MHP gurup toplantısında “Fiili durum hukuki duruma dönüşsün” demesi hatırlanıyor.Bunu başlangıç kabul edip  yasasının meclise getirilmesini ve sonraki referandum süreci konuşuluyor..
-“Bu Bahçeli yok mu bu Bahçeli AKP’nin Erdoğan’nın bile unuttuğu başkanlık yasasını gündeme getirip Erdoğan’a tek adam olma yolunu açtı” deniyor. Bakınca üste görünen bu, ya öncesi.
Erdoğan’a tek olma yolu,bazen beraber,bazen ayrı ayrı Bahçeli ve Kılıçdaroğlu tarafından açıldı.Çok yazıldı çok söylendi.Eklemeddin İslamoğlu denilen kimsenin bilmediği ucubenin Erdoğan gibi kariyeri yüksek birisinin karşına sırf kaybetsin diye Cumhurbaşkanı adayı olarak çıkarılmasın bu ikilinin ilk eylemidir.

Erdoğan tek adam olma yolunda MHP/Bahçeli desteğini arkasında sabit tutmak için MHP’nin olağanüstü kongresine müdahale ederek tüm yasallığına rağmen olağanüstü kongre yapılmasını değişik yol ve yöntemlerle önledi.Bahçeliyi yerinde tuttu.

Cumhurbaşkanlığı seçimi yenilgisinden sonra toplanan CHP’nin olağanüstü kongresinde “Eklemeddin’i ben aday gösterdim kaybederse bedeli neyse ben öderim” diyen Kılıçdaroğlu işi pişkinliğe vurup.Ayarlanan delege desteği ile yerinde tutuldu.

OHAL ilanı,tüm muhalefetin susturulması,muhalif medyanın ve yüzlerce STK’nın kapatılması,Askeri yapının oluşmasını sağlayan okulların kapatılması, daha/daha bir çok şeyi hayata geçirmek sivil darbenin yapılmasına zemin hazırlamak amacıyla iktidarca hazırlanan kontrollü darbeye razı olmaları bu ikilinin ikinci ortak eylemidir.Bu rızalarını kontrollü darbe sonra sonrası saraya giderek,yeni kapıya giderek pekiştirdiler.


Referandum öncesi doğu güneydoğuda mıntıka temizliği yapılmalıydı.Bölgede HDP’nin kesin hakimiyeti tek adamlığa giden yolda büyük bir engeldi.HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş bir dakikalık bir gurup toplantısı yapmış “seni başkan yatırmayacağız,seni başkan yaptırmayacağız”demişti.

Bunun için ilk iş dokunulmazlıklar kaldırılmalı,yerel yönetimlere kayyum atama yetkisi hükümete verilmeliydi.MHP zaten tamamdı.Burada Kılıçdaroğlu devreye girdi,Cumhurbaşkanı adayı belirlenmesi aşamasında yaptığı tek adamlığını yine konuşturdu. “Dokunulmazlıkların kaldırılması anayasaya aykırı ama evet diyeceğiz” dedi.Gereğini yaptı.Bu bağımsız olarak Kılıçdaroğlu’nın ilk işi olsa da,Bahçeli zaten HDP’lilerin tutuklamasını açıkça söylüyordu.Yani bu ikilinin üçüncü ortak eylemidir.

Dokunulmazlıklar kaldırıldığında yolsuzluk yapan dört AKP’li bakan yargılanacak değildi ya.Malum olduğu üzere başta eş genel başkanları olmak üzere HDP milletvekilleri oldu.Doğu güneydoğuda tek adamlığa gidilen yol için bir engel daha açılmış mıntıka temizliği başlamıştı.Milletvekillerinin ardından olası bir referandumda faal olarak çalışabilecek belediyelere tırpan vurulması gerekiyordu.Ona başlanıldı.84 HDP belediyesi teröre destek adı altından görevlerinden alındı.Yerlerine Erdoğan’ın bire bir talimatlarını uygulayacaklar kayyumlar atandı.

Sonrası malum.Bu gün mühürsüz oyların kullanıldığı binlerce sandığın olduğu yer doğu güneydoğu bölgesidir.Burada mıntıka temizliği yapan AKP/Erdoğan'a zemin hazırlayan Kılıçdaroğlu’ndan başkası değildir.

Klıçdaroğlu,Erdoğan’na tek adam olma yolunu açan referandum gecesi yapılan YSK darbesine de sessiz kaldı.Hilenin yapıldığı o gece genel merkezde,sadece şaibeden bahsederek sonucu kabullendi.
Hayır cephesinde bulunan MHP’li Muhalifler,Saadet Partisi,Vatan Partisi,Demokrat Parti,Doğru Yol Partisi,HEPAR ve diğer STK kurumları ile birlikte “YSK hükümet talimatlı bir sivil darbeye aracılık ediyor.Buna müsaade etmeyeceğiz ben YSK önüne gidiyorum.Sizde gelin” diyerek İradesi gasp edilen Halkı sokağa çağırmadı. 
Sekiz dakikalık basit bir basın toplantısıyla soru almadan içeri kaçarak.Referandum sonucunu anında kabullenerek tabanını evlerde filim izlemeye yollayarak AKP/Erdoğan'ın tamda isteğini teslim olarak yerine getirdi.Dostlar alışverişte görsün misali dilekçe yazarak itiraz yoluna gitti.Tam “ört ki ölem” sözünü doğrular bir tavra girdi.


Yok efendim ne alaka.Kılıçdaroğlu gezmiş dolaşmış salonlarda konuşmuş.Referandumda hayır çalışması sürdürmüş filan.Bunlar “iyi polis kötü polis” oyunu.Sahnelenen tiyatrodan bir sahnedir gördüklerimiz.

Halkın iradesi,referandum gecesi YSK tarafından hile ile gasp edilmiştir.Gaspa karşı tavır sinip korkarak olmaz.Kılıçdaroğlu sinmiş korkmuştur.Sinmesine korkmasına 20 gün sonra mazeret üreterek “o gece halkı sokağa çağırmadım iktidar sokağa saldığı kendi adamlarına sopa ve silah vermişti” bu zanla hak asla alınmaz.



Erdoğan’a açılan tek adamlık yolunun mimarlarından birisi olan Kılıçdaroğlu,hiç bir sorumluluğu olmayan,çok rahat,ömür boyu muhalefet liderliğini korumak için parti içindeki muhaliflerini ihraç ederek susturmak istiyor.İşe Fikri Sağlar’dan başladı.Arkası gelecektir.Demokrasiyi ve Laikliği korumak isteyen yurtsever CHP’liler,pasif edilgen yer/yer AKP’Erdoğan çizgisinde siyaset yapan Kılıçdaroğlu’nu genel başkanlıkta görmek istemiyor.  

   CHP Genel merkezinde bir/bir birine tutunarak parti içi iktidarda kalmaya çalışanlar sırf eleştirdi diye bir başka yönetici arkadaşlarını eteğine yapıştıkları genel başkan istiyor diye ihraç istemiyle disipline yolladı.Ne olursa olsun ne yaparlarsa yapsınlar boşuna.Çanlar CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu için çalmaya başladı.Sağlar’ı ve daha sonra başkalarını CHP’den ihraç etmek Kılıçdaroğlu’nu kurtarır mı.Hiç sanmam.  
   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder