9 Mayıs 2017 Salı

CHP'DEKİ MUHALEFET "SARAYDAN TALİMAT ALIYOR" ÖYLE Mİ

“Biz her şeyi biliyoruz. Bu partiyi karıştırmak amacıyla Saray’dan düğmeye basıldı, talimat verildi. Bunun üzerine bazı arkadaşlar bilinçli bazı arkadaşlar da bilinçsiz olarak bu projeye hizmet etti” Bu sözler 7 Mayıs’ta Fikri Sağlar gündemli toplanan CHP Parti meclisi toplantısında Kemal Kılıçdaroğlu tarafından  parti içi muhalefet için söylendi.

Yetmedi gurup başkan vekili Engin Altay 8 Mayıs’ta CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın sunduğu “Tarafsız bölge programında” CHP'de son günlerde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.Altay, partiyi üst aklın karıştırmaya çalıştığını öne sürdü.
Ahmet Hakan'ın "sizin söylediklerinizden, sanki bir üst akıl var, bir operasyon merkezi var, bizim CHP'yi o karıştırıyor gibi bir argüman işitmiş gibi oluyorum" şeklindeki sorusu karşısında Altay, "tam olarak öyle söylüyorum, tam olarak öyle söylüyorum" şeklinde yanıt verdi.
Biz bu üst akıl lafını bir yerlerden tanıyoruz.AKP’den yandaş yazarlardan.İşlerine gelmeyen her olayı hemen üst akıla yıkarlardı.15 Temmuz darbe senaryosundan tutun dolar artışını terörü hemen hemen her olumsuz gelişmeyi “ üst akıl operasyon yapıyor ”derler,sorumluluk almazlardı.

Anlaşıldı ki.Memleketi Sinop’tan Milletvekili adayı olma cesareti gösteremeyip İstanbul’dan kontenjan adayı olarak seçilen Engin Altay AKP’den taktiği kapmış.

Hem CHP genel başkanı hem gurup başkanı,CHP’de kendi yanlışlarını dile getiren muhalefete “saraydan yönlendiriliyorlar“üst akıl tarafından  yönlendiriliyorlar” diyorsa öyle mi bakalım.Acaba “saraydan talimat alan” var mı, varsa kim.

“Saraydakini yerinden etmek için adayı şimdiden belirlemek lazım.Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olmayacaksa çekilsin" diyen Deniz Baykal olabilir mi.

Sade bir milletvekili olmasına rağmen 52 ilde miting yapan kişiliği ve kimliğinden kimsenin şüphesi olmayan Muharrem İnce olabilir mi.

   “CHP lider partisi değil, kadro partisidir. Son 10 yıla baktığımızda CHP lider partisi haline getirilmeye çalışılıyor. Partide tek adamlığı değiştirmemiz gerekiyor.” kökden CHP’li Fikri sağlar olabilir mi.

Eğer üçünün de  saraydan talimat alma ihtimali yoksa 16 Nisan’da Türkiye’de seçmenlerin en az yüzde 50’si tek adam rejimine karşı çıkmış ancak gayrı hukuki yollarla bu irade gasp edilmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi’ne düşen görev, gayrimeşru olanı meşrulaştırmamak ve ortaya konan bu demokrasi iradesini Türkiye gerçeğine dönüştürmek için halkla birlikte siyasi mücadele vermektir.” halkla birlikte saraya karşı sokakta olmamız lazım diyen Selin Sayek Böke hiç olabilir mi.
 CHP 16 Nisan gecesinden başlayarak gereken eylemleri,siyasi kararlılık ve netlikte atmamıştır.

Saray referandum sonuçlarının YSK tarafından değiştirilmesine karşı halkın sokağa çıkmasını istemedi. Kılıçdaroğlu’da halkın sokağa çıkmasını istemedi.Halkı YSK darbesine karşı sokağa çağırmadı.Hayır cephesinin sokağa çıkmasını “sokakta iktidar yanlısı sopalı adamlar var” diyerek engelleyen sen “saraydan talimat” almayacaksın ama sarayın YSK aracılığı ile yaptığı darbeye karşı sokak meşru haktır diyenler saraydan talimat alacak öyle mi. 

Saray HDP’lileri içeri tıkmak için dokunulmazlıkları kaldırmak isteyince “anayasaya aykırı ama evet diyeceğiz” diyen sen “saraydan talimat almayacaksın ama o oylama da,hayır diyen Muharrem İnce saraydan talimat alacak öyle mi.

Saray HDP’lileri yok sayılmasını istemişti,referandum süresince,çok küçük hayır oy oranına sahip olanlarla bir araya geldin ama en az %10 luk bir hayır potansiyeline sahip tek bir HDP milletvekili ile yan yana gelmek istemeyen sen saraydan talimat almayacaksın ama Ahmet Türk’ü evinde ziyaret eden Deniz Baykal saraydan talimat alacak öyle mi.

Cumhuriyet rejimini değiştirmeye alt yapı hazırlamak amaçlı iktidarca tertiplenen kontrollü 15 Temmuz senaryo darbesi sonrası saray istediği için koştura/koştura saraya,koştura/koştura yeni kapıda mitinge giden sen saraydan talimat almayacaksın 12 Eylül faşizminin teşhiri için olmadık tehditlerine meydan okuyan Fikri Sağlar saraydan talimat alacak öyle mi.

Görünen o ki AKP’nin “bütün kötülüklerin anası” olarak “üst akıl”ı görme taktiği CHP’ye de sıçramış. CHP yönetimi de parti içersindeki farklı sesleri susturmak için AKP’deki “üst akıl” ve “Saray’ın düğmeye basması” nı kullanır olmuş.Varsa ispatlayın ispatlayın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder