“Biz her
şeyi biliyoruz. Bu partiyi karıştırmak amacıyla Saray’dan düğmeye basıldı,
talimat verildi. Bunun üzerine bazı arkadaşlar bilinçli bazı arkadaşlar da
bilinçsiz olarak bu projeye hizmet etti” Bu
sözler 7 Mayıs’ta Fikri Sağlar gündemli toplanan CHP Parti meclisi
toplantısında Kemal Kılıçdaroğlu tarafından
parti içi muhalefet için söylendi.
Yetmedi gurup başkan vekili Engin
Altay 8 Mayıs’ta CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın sunduğu “Tarafsız bölge
programında” CHP'de son günlerde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.Altay, partiyi üst aklın karıştırmaya çalıştığını öne sürdü.
Ahmet
Hakan'ın "sizin söylediklerinizden, sanki bir üst akıl var, bir
operasyon merkezi var, bizim CHP'yi o karıştırıyor gibi bir argüman işitmiş
gibi oluyorum" şeklindeki
sorusu karşısında Altay, "tam olarak öyle
söylüyorum, tam olarak öyle söylüyorum" şeklinde yanıt verdi.
Biz
bu üst akıl lafını bir yerlerden tanıyoruz.AKP’den yandaş yazarlardan.İşlerine
gelmeyen her olayı hemen üst akıla yıkarlardı.15 Temmuz darbe senaryosundan
tutun dolar artışını terörü hemen hemen her olumsuz gelişmeyi “ üst akıl operasyon yapıyor ”derler,sorumluluk
almazlardı.
Anlaşıldı ki.Memleketi Sinop’tan Milletvekili adayı olma cesareti gösteremeyip İstanbul’dan kontenjan adayı olarak seçilen Engin Altay AKP’den taktiği kapmış.
Anlaşıldı ki.Memleketi Sinop’tan Milletvekili adayı olma cesareti gösteremeyip İstanbul’dan kontenjan adayı olarak seçilen Engin Altay AKP’den taktiği kapmış.
Hem CHP genel başkanı hem gurup başkanı,CHP’de kendi
yanlışlarını dile getiren muhalefete “saraydan
yönlendiriliyorlar” “üst akıl
tarafından yönlendiriliyorlar”
diyorsa öyle mi bakalım.Acaba “saraydan
talimat alan” var mı, varsa kim.
“Saraydakini
yerinden etmek için adayı şimdiden belirlemek lazım.Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olmayacaksa
çekilsin" diyen Deniz Baykal olabilir mi.
Sade bir milletvekili
olmasına rağmen 52 ilde miting yapan kişiliği ve kimliğinden kimsenin şüphesi
olmayan Muharrem İnce olabilir mi.
“CHP
lider partisi değil, kadro partisidir. Son 10 yıla baktığımızda CHP lider
partisi haline getirilmeye çalışılıyor. Partide tek adamlığı değiştirmemiz
gerekiyor.” kökden CHP’li Fikri sağlar olabilir mi.
Eğer üçünün de saraydan talimat alma ihtimali yoksa “ 16 Nisan’da
Türkiye’de seçmenlerin en az yüzde 50’si tek adam rejimine karşı çıkmış ancak
gayrı hukuki yollarla bu irade gasp edilmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi’ne
düşen görev, gayrimeşru olanı meşrulaştırmamak ve ortaya konan bu demokrasi
iradesini Türkiye gerçeğine dönüştürmek için halkla birlikte siyasi mücadele
vermektir.” halkla
birlikte saraya karşı sokakta olmamız lazım diyen Selin Sayek Böke hiç olabilir
mi.
CHP 16 Nisan
gecesinden başlayarak gereken eylemleri,siyasi kararlılık ve netlikte
atmamıştır.
Saray referandum sonuçlarının YSK tarafından değiştirilmesine karşı halkın sokağa çıkmasını istemedi. Kılıçdaroğlu’da halkın sokağa çıkmasını istemedi.Halkı YSK darbesine karşı sokağa çağırmadı.Hayır cephesinin sokağa çıkmasını “sokakta iktidar yanlısı sopalı adamlar var” diyerek engelleyen sen “saraydan talimat” almayacaksın ama sarayın YSK aracılığı ile yaptığı darbeye karşı sokak meşru haktır diyenler saraydan talimat alacak öyle mi.
Saray HDP’lileri içeri tıkmak için dokunulmazlıkları
kaldırmak isteyince “anayasaya aykırı
ama evet diyeceğiz” diyen sen “saraydan talimat almayacaksın ama o oylama da,hayır
diyen Muharrem İnce saraydan talimat alacak öyle mi.
Saray HDP’lileri yok sayılmasını istemişti,referandum
süresince,çok küçük hayır oy oranına sahip olanlarla bir araya geldin ama en az
%10 luk bir hayır potansiyeline sahip tek bir HDP milletvekili ile yan yana
gelmek istemeyen sen saraydan talimat almayacaksın ama Ahmet Türk’ü evinde ziyaret eden
Deniz Baykal saraydan talimat alacak öyle mi.
Cumhuriyet rejimini değiştirmeye alt yapı hazırlamak
amaçlı iktidarca tertiplenen kontrollü 15 Temmuz senaryo darbesi sonrası saray
istediği için koştura/koştura saraya,koştura/koştura yeni kapıda mitinge giden
sen saraydan talimat almayacaksın 12 Eylül faşizminin teşhiri için olmadık
tehditlerine meydan okuyan Fikri Sağlar saraydan talimat alacak öyle mi.
Görünen o ki AKP’nin “bütün
kötülüklerin anası” olarak “üst
akıl”ı görme taktiği CHP’ye de sıçramış. CHP yönetimi de parti içersindeki
farklı sesleri susturmak için AKP’deki “üst
akıl” ve “Saray’ın düğmeye basması” nı
kullanır olmuş.Varsa ispatlayın ispatlayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder