15 Temmuz sonrası değil,Erdoğan'a başkanlık yolunu açmasından da çok önceleri de MHP ve Bahçeli AKP/Erdoğan kamyonetinin kasasında yedek
tekerlek olarak dolaşıyor istendiğinde kullanıma sokuluyordu.
AKP Türkiye’de düzeni değiştirmek, iktidarını biraz daha perçinleştirmek mi istedi bu konuda TBMM’de zorlanıyor mu, MHP tüm gücüyle AKP’nin yanında, Recep Tayip Erdoğan’ın emrinde oldu.
Bu günlere takılıp kalmadan biraz daha gerilere gidelim. AKP’nin sıkıştığı konularda, MHP ve Bahçeli nerede yetişip yardımcı oldu AKP’yi hangi sıkışık durumlardan kurtardı ona bakalım.
MHP hangi stratejik konularda AKP’nin önünü açmadı ki.
İktidarı ele geçiren AKP’nin ana hedefi Cumhurbaşkanlığı makamına dinsel anlayışına uygun birini seçtirerek devleti ele geçirme işlemini tamamlamak istiyordu. Çankaya Cumhuriyetin temsil makamıydı bu makam ele geçirilerek rövanş alınmış olacaktı.
2007 yılında TBMM’nin Cumhurbaşkanı seçimlerinde 367 sayısal çoğunluğu arandığında bu sayıyı bulamayan AKP’nin imdadına yetişen MHP verdiği sayısal destekle Abdullah Gülün AKP noteri olarak Cumhurbaşkanı sıfatıyla Çankaya köşküne çıkışını sağlayan MHP ve Bahçeli değilmiydi. Bu günde o kapıları Erdoğan için ardına kadar açmak isteyen yine aynı MHP ve Bahçeli değil mi.
2012 yılında dindar ve kindar bir nesil yetiştirme niyetinde olan AKP laik çağdaş eğitimi terk ederek dinsel ağırlıklı 4+4+ 4 denen eğitim sistemini allak bullak eden eğitim sistemine geçişi TBMM’de verdiği destekle sağlayan MHP ve Bahçeli değilmiydi.
2013’te AKP’nin dinin bir emri olduğu gerekçesi ile getirdiği alkol düzenlemesi Devlet Bahçeli’nin “yeni nesli korumak için güzel bir tedbir başlangıç olarak görmek lazım” yönündeki demecinin ardından TBMM’de yasalaşmasını sağlayan MHP ve Bahçeli değilmiydi.
AKP’nin talan yalan soygun dolu iktidarına bir başkaldırı olan gezi olayları ve 1 Mayıs’ın Taksim meydanında kutlanma istekleri karşısında AKP ile aynı safta yer aldı. AKP iktidarının yarattığı tüm olumsuzluklara karşı hiçbir toplumsal muhalefet içerisinde yer alarak miting gösteri türü protesto hareketleri ile mücadele içerisinde yer almayan MHP ve Bahçeli değilmiydi.
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi gündeme geldiğinde Türkiye’de kimsenin tanımadığı biri Eklemeddin İhsanoğlu’nu çatı adayı olsun diye CHP’nin değil ama Kemal Kılıçdaroğlu’nun aklını çelerek sorunsuz bir şekilde %52 ile Recep Tayip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin aktörlerinden biri MHP Ve Bahçeli değilmiydi.
7 Haziran seçimlerin hemen ertesi günü daha resmi sonuçlar açıklanmadan 8 Haziran günü “ne zaman erken seçim olacaksa o zaman erken seçim olur” diye basına açıklama yapan MHP genel başkanı Devlet Bahçeli’nin niyetinin ne olduğunu kimse anlayamadı.
Daha sonra erken seçime gitmek isteyen AKP ve Erdoğan koalisyon görüşmelerini çıkmaza sokarak 1 Kasımda erken seçim kararı aldılar.
Devlet Bahçeli’nin ortada fol yok yumurta yokken 8 Haziran 2015 günü erken seçim istemesinin esrarı Tuğrul Türkeş’in 5 Ekim’de yaptığı basın toplantısında açığa çıkar gibi oldu.Türkeş “Bahçeli 7 haziran gecesi 3 telefon görüşmesi yaptı bu görüşmeyi kimle yaptı” diyerek Türkeş’in Erdoğan’la görüştüğünü ve o gece atılacak adımlarda ortak hareket etme kararı aldıklarını ima etti.
7 Haziran seçimlerinde tek başına hükümet kuramaması ile bir anlamda yenilgiyi tadarak tek başına iktidar şansını yitiren AKP’nin ve Erdoğan’a yeniden bir şans verme adına her formüle hayır diyerek 1 Kasım’daki erken seçimim yolunu açan MHP ve Bahçeli değilmiydi.
TBMM başkanlığı seçimleri ile bu destek devam etmedi mi. Başkanlık seçimlerinde, Son tura iki aday kaldı biri AKP’nin adayı İsmet Yılmaz diğeri CHP’nin adayı Deniz Baykal. Mantıksal olarak muhalefet ne ister iktidar partisinin elinden bir makamı alarak onu yıpratmak ister. Bu anlayış doğrultusunda muhalefetten birisinin bu göreve seçilmesini ister.MHP ne yaptı 78 Milletvekiline çekimser oy kullandırarak Deniz Baykal’ın 182 oyuna karşılık 248 oy alan İsmet Yılmaz’ın Meclis başkanı seçilmesini MHP ve Bahçeli sağlamadı mı.
Sonraları yine gördük ki,MHP’nin Olağanüstü kurultay sürecinde yaşananlardan gördük ki Bahçeli “Ver Bilali al iktidarı” noktasından “Ver kurultayı al desteği” noktasına geldi. Nihayet Bahçeli’nin,AKP’ye desteği gizlemeye gerek görmeden “hükumete verdiğimiz fiili destek hukuki desteğe dönüşebilir” dedi.
Bir muhalefet partisinden ziyade bir uşakmışçasına daha Erdoğan kendini aday göstermeden Erdoğan’ı destekleriz yetmez seçilmesi halinde,sonraki beş yıl içinde destekleriz diye kendini en az yedi için bağlamalar filan derken Bahçeli MHP’nin AKP’ye yasal olarak katılımını sağlayacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder