15 Ocak 2018 Pazartesi

KAFTANCIOĞLU'NA SORUŞTURMA VE ATATÜRK'ÜN YOLDAŞLARIMIYIZ


CHP İstanbul il kongresinde kıran kırana giden demokratik bir yarış sonrası il başkanlığına seçilen Canan Kaftancıoğlu’na önce parti içerisinden sonra yandaş basın ve AKP saflarından yoğun bir karalama suçlama kampanyası ardından talimatlı yargı tarafından soruşturma başlatıldı.

Eğer iktidar ve onun yanında mevzilenmiş yandaş basınla yargı aynı anda CHP’li birine karşı yine aynı anda saldırıya geçmişse bilin ki o CHP’li onların tam nasırına basmış ya da basmak üzeredir.

Canan hanım CHP parti meclisi üyesidir. Daha önceleri de CHP’nin İstanbul il yönetim kurullarında görev almış birisidir. Siyasi partilerde görev alanların geçmişte ya da günümüzde yaşanan toplumsal olaylar hakkında görüşlerinin olmaması, geçmişte ya da günümüzde yaşayan siyasi kişiler haklarında görüşlerinin olmaması mümkün değildir.

Canan hanım bu duyarlığını bir hekim titizliği ile insan hakları ihlalleri başta olmak üzere bir çok olayda ortaya koyan birisi. İhtisasını işkence üzerine yapmış “ İşkence Olgularının Adli Tıbbi değerlendirmesi” adıyla tezini tamamlamıştır. Yüze yakın makalesi bulunan Kaftancıoğlu’nun faili meçhul cinayetlere dikkat çekmek için kaleme aldığı “Benim babam bir kahramandı” adında bir kitabı da bulunmakta.

Canan hanım CHP il başkanı seçildiği haberinin daha mürekkebi kurumadan güdümlü yargının temsilcileri tarafından hakkında soruşturma açıldığı hemen basına servis edildi.

  Kaftancıoğlu hakkında, açılan soruşturma konusunun 6 yıl önce ki sosyal medya paylaşımları olduğu bu nedenle "PKK ve DHKP-C propagandası", "Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve kurumlarını aşağılamak", "Cumhurbaşkanı’na hakaret" suçlarından soruşturma başlatıldığı belirtildi.

Bu iddialara toplum öyle alıştı ki AKP  hükümeti,kendi iktidarı için kimi tehlikeli görüyorsa hemen onu PKK’lı DHKP-C’li yada FETÖ’cü diye suçluyor güdümlü yargı da hemen soruşturma açıyor.

Soruşturma konusu iddialara Kaftancıoğlu'nun yanıtı şöyle oldu.
Bir doktor ve bir anneyim. Bütün yaşamımı insan hakları mücadelesine adamış biri olarak daima terörü ve terör örgütlerini lanetledim! Tüm amacım ve çalışmalarım Türkiye Cumhuriyeti devletini yüceltmek olup saraya dair eleştirilerim de bu sorumlulukladır.
 Gerek şahsım, gerek partimle ilgili karalama kampanyası yürüten herkesle yargı önünde hesaplaşacağım.”
Gelelim CHP içinden kimilerinin Kaftancıoğlu’nun “Mustafa Kemal’in Yoldaşlarıyız” sözüne takılmalarına.
Bu hususta en güzel yanıtı değerli dostum Avukat Erdoğan Kılıç verdi.
Atatürk işbirlikçilere,Mandacılara inat "özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimidir " diyerek savaştı ve kazandı..

O'nun bu savaşta yanında yoldaşları ve askerleri vardılar.
Bir savaş yoldaş olmadan,asker olmadan kazanılamazdı. Askerlik bir zorunluluk, yoldaşlık gönüllülük , aidiyet ve sevgidir. Yoldaşlık bu anlamda askerlikten öte bir bağdır...

Bir yerde savaşlar kazanılabilir,ancak savaş sonrası devletin sağlam temellere oturtulması için aynı uğurda mücadele edenlerin kadrolar oluşturmaları daha da önemlidir. Devrimlerin sürmesi işte bu kadrolara,yani yoldaşlıklara bağlıdır.

Nasıl ki Cumhuriyet kadrolarını oluşturamadığı için hedeflerine ulaşamadıysa,Mustafa Kemal yoldaşları da azaldığı için O'nun ilkeleri ve devrimleri durağanlaştırıldı ve işte O zamanın değerleri,bu zamanda bir bir yok edilmeye,unutturulmaya çalışılmaktadır.

İster "Mustafa Kemal'in Askerleri" den olunuz, isterse "Mustafa Kemal'in Yoldaşları"ndan olunuz,sonuçta yolunuz aynıdır
.”

On iki milyon oya bir oy daha katma derdinde olan CHP’liler AKP korosuna katılarak ya da onlara malzeme vererek CHP İstanbul il başkanına yapılmak istenen linçin ne içinde ne de yanında olamaz olmamalı.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder